Min Hakkında
Min, dört şekilde tefsir edilir:
1. Min, kelâmda sıla [mana taşımayan ulama edatı] olur; şu âyetlerde olduğu gibi:
Ta ki günahlarınızdan [min-zünûbikum] {yani, bütün günahlarınızı} mağfiret buyursun. (Nûh/4)
Dinden [mine'd-dini] (yani, dîni} sizin için şeriat yaptı. (Şûrâ/13)
Mü'min erkeklere söyle: "Bakışlarından [min-ebsâri-him] kıssınlar" {yani, gözlerini tümüyle /bakışlarının tümünü ma'siyetten sakınsınlar}. (Nûr/30)
Mü'min kadınlara söyle: "Bakışlarından [min-ebsâri-hinne] kıssınlar" (yani, gözlerini tümüyle /bakışlarının tümünü ma'siyetten sakınsınlar}. (Nûr/31)
Rabbim! Bana mülkten [mine'I-mülki] (yani, mülk} verdin. (Yûsuf/101)
Benzeri buyruklar çoktur.
2. Min-emrihi [O'nun emrinden] ibaresi, O'nun-IKendi emri ile anlamında kullanılmıştır; şu âyetlerde
böyledir:
Emrinden [min-emrihi] (yani, emri ile} rûh ilka ediyor. (Mü'min/15)
Onda melekler ve rûh, Rabb'lerinin izniyle herbir emrden [min-külli emrin] {yani, herbir emr ile} iner de iner. (Kadr/4)
Ve o sıkıştırılan bulutlardan [mine'l-mıt'sırâtt] {yani, sıkıştırılan bulutlar ile} şarıl şarıl bir su indirdik. (Nebe/14)
Önünden ve arkasından onu Allah'ın emrinden [min-emrillâhi] {yani, Allah'ın emri ile} muhafaza eden izleyiciler vardır. (Ra'd/11)
3. Min, fi [...de, ...da, içinde] anlamında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
O zaman Allah'ın emrettiği yerden [min-haysu eme-rekumullâhu] onlara varın (yani, Allah'ın emrettiği yer olan ferc'de onlarla ilişki kurun}! (Bakara/222)
De ki: "Allah'ı bırakıp çağırdığınız ortaklarınız hakkında reyiniz nedir? Onlar yerden [mine'l-ardı] {yani, yerde};şeyi yarattılar Bana gösterin!" (Fâtır/40)
i Bunun bir benzeri de Ahkâf sûresindedir.[216]
4. Min, 'ala [...e, ...a, ...üzerine I karşı] anlamında kullanılmıştır; şu âyette olduğu gibi:
Âyetlerimizi yalanlayan kavmden [mine'l-qavmi] {yani, kavme karşı} o'na {yani, Nuh'a} yardım ettik. (Enbiyâ/77)
Min, dört şekilde tefsir edilir:
1. Min, kelâmda sıla [mana taşımayan ulama edatı] olur; şu âyetlerde olduğu gibi:
Ta ki günahlarınızdan [min-zünûbikum] {yani, bütün günahlarınızı} mağfiret buyursun. (Nûh/4)
Dinden [mine'd-dini] (yani, dîni} sizin için şeriat yaptı. (Şûrâ/13)
Mü'min erkeklere söyle: "Bakışlarından [min-ebsâri-him] kıssınlar" {yani, gözlerini tümüyle /bakışlarının tümünü ma'siyetten sakınsınlar}. (Nûr/30)
Mü'min kadınlara söyle: "Bakışlarından [min-ebsâri-hinne] kıssınlar" (yani, gözlerini tümüyle /bakışlarının tümünü ma'siyetten sakınsınlar}. (Nûr/31)
Rabbim! Bana mülkten [mine'I-mülki] (yani, mülk} verdin. (Yûsuf/101)
Benzeri buyruklar çoktur.
2. Min-emrihi [O'nun emrinden] ibaresi, O'nun-IKendi emri ile anlamında kullanılmıştır; şu âyetlerde
böyledir:
Emrinden [min-emrihi] (yani, emri ile} rûh ilka ediyor. (Mü'min/15)
Onda melekler ve rûh, Rabb'lerinin izniyle herbir emrden [min-külli emrin] {yani, herbir emr ile} iner de iner. (Kadr/4)
Ve o sıkıştırılan bulutlardan [mine'l-mıt'sırâtt] {yani, sıkıştırılan bulutlar ile} şarıl şarıl bir su indirdik. (Nebe/14)
Önünden ve arkasından onu Allah'ın emrinden [min-emrillâhi] {yani, Allah'ın emri ile} muhafaza eden izleyiciler vardır. (Ra'd/11)
3. Min, fi [...de, ...da, içinde] anlamında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
O zaman Allah'ın emrettiği yerden [min-haysu eme-rekumullâhu] onlara varın (yani, Allah'ın emrettiği yer olan ferc'de onlarla ilişki kurun}! (Bakara/222)
De ki: "Allah'ı bırakıp çağırdığınız ortaklarınız hakkında reyiniz nedir? Onlar yerden [mine'l-ardı] {yani, yerde};şeyi yarattılar Bana gösterin!" (Fâtır/40)
i Bunun bir benzeri de Ahkâf sûresindedir.[216]
4. Min, 'ala [...e, ...a, ...üzerine I karşı] anlamında kullanılmıştır; şu âyette olduğu gibi:
Âyetlerimizi yalanlayan kavmden [mine'l-qavmi] {yani, kavme karşı} o'na {yani, Nuh'a} yardım ettik. (Enbiyâ/77)