Ez-Zulumât Ve'n-Nür
ez-Zulumât ve'n-nûr, iki manada tefsir edilir:
1. ez-Zulumât, şirk; ve'n-nûr da îmân manasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Allah, îmân edenlerin velîsidir; onları zulumâttan (yani, şirkten} nura (yani, îmâna} çıkarır. (Bakara/257)
Bunun bir benzeri de yine aynı âyette yer almaktadır.[56]
O ve O'nun melekleri, sizi zulumâttan {yani, şirkten} nura {yani, îmâna} çıkarmak için size salât ederler. (Ahzâb/43)
Benzeri âyetler çoktur.
2. ez-Zulumât, gece; ve'n-nûr, gündüz manasında kullanılır; şu âyette olduğu gibi:
Hamd o Allah'a ki, gökleri ve yeri halketti, zulumâtı (yani, geceyi} ve nuru (yani, gündüzü} yaptı. (En'âm/1)
Kur'ân'da, bu buyruğun bir benzeri bulunmamaktadır (yani, zulumât ve nurun, "gece" ve "gündüz" anlamında kullanılması sadece bu âyete mahsustur).
ez-Zulumât ve'n-nûr, iki manada tefsir edilir:
1. ez-Zulumât, şirk; ve'n-nûr da îmân manasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Allah, îmân edenlerin velîsidir; onları zulumâttan (yani, şirkten} nura (yani, îmâna} çıkarır. (Bakara/257)
Bunun bir benzeri de yine aynı âyette yer almaktadır.[56]
O ve O'nun melekleri, sizi zulumâttan {yani, şirkten} nura {yani, îmâna} çıkarmak için size salât ederler. (Ahzâb/43)
Benzeri âyetler çoktur.
2. ez-Zulumât, gece; ve'n-nûr, gündüz manasında kullanılır; şu âyette olduğu gibi:
Hamd o Allah'a ki, gökleri ve yeri halketti, zulumâtı (yani, geceyi} ve nuru (yani, gündüzü} yaptı. (En'âm/1)
Kur'ân'da, bu buyruğun bir benzeri bulunmamaktadır (yani, zulumât ve nurun, "gece" ve "gündüz" anlamında kullanılması sadece bu âyete mahsustur).