El-Hars
el-Hars, dört şekilde tefsir edilir:[257]
1. el-Hars, bizatihi hars [ekin /ekinlik] manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Ve hars {yani, insanların ektiği tahıl ve benzeri ekinler} sulamamıştır. (Bakara/71)
Harsı {yani, insanların ve diğer canlıların yedikleri tahıl ve benzeri ekinleri} helak eder. (Bakara/205)
2. Hars kelimesi, sevâb manasında kullanılır; şu âyette olduğu gibi:
Kim âhiret harsını {yani, ebrârdan olup sâlih ameliyle âhiret sevabını [mükâfaatını]} irâde ederse, onun harsım {yani, sevabını} arttırırız. Kim de dünya harsim (yani, facirlerden olup sâlih ameliyle dünya sevabını [mükâfaatım]} irâde ederse, ona da ondan bir şeyler veririz ve onun âhirette hiçbir nasibi olmaz. (Şûrâ/20)
3. el-Hars ile, kadınların fercleri/çocuğun doğduğu yer kasdedilmiştir; şu âyette olduğu gibi:
Kadınlarınız sizin için bir hars'tır {yani, kadınların
fercleri, çocuk için bir tarladır I tarla mesabesindedir}. O halde harsınıza {yani, kadınların ferclerinej dilediğiniz gibi varın (yani, -Allah'ın emrettiği gibi, çocuğun doğduğu yerden /fercten olmak şartıyla- ne zaman ve nasıl isterseniz onlara Öyle yaklaşabilirsiniz: ister yüz-yüze, ister arkasını dönmüş vaziyette, ister ayakta, ister diz çökmüş olarak onlarla cinsî münâsebet kurabilirsiniz}. (Bakara/223)
el-Hars, dört şekilde tefsir edilir:[257]
1. el-Hars, bizatihi hars [ekin /ekinlik] manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Ve hars {yani, insanların ektiği tahıl ve benzeri ekinler} sulamamıştır. (Bakara/71)
Harsı {yani, insanların ve diğer canlıların yedikleri tahıl ve benzeri ekinleri} helak eder. (Bakara/205)
2. Hars kelimesi, sevâb manasında kullanılır; şu âyette olduğu gibi:
Kim âhiret harsını {yani, ebrârdan olup sâlih ameliyle âhiret sevabını [mükâfaatını]} irâde ederse, onun harsım {yani, sevabını} arttırırız. Kim de dünya harsim (yani, facirlerden olup sâlih ameliyle dünya sevabını [mükâfaatım]} irâde ederse, ona da ondan bir şeyler veririz ve onun âhirette hiçbir nasibi olmaz. (Şûrâ/20)
3. el-Hars ile, kadınların fercleri/çocuğun doğduğu yer kasdedilmiştir; şu âyette olduğu gibi:
Kadınlarınız sizin için bir hars'tır {yani, kadınların
fercleri, çocuk için bir tarladır I tarla mesabesindedir}. O halde harsınıza {yani, kadınların ferclerinej dilediğiniz gibi varın (yani, -Allah'ın emrettiği gibi, çocuğun doğduğu yerden /fercten olmak şartıyla- ne zaman ve nasıl isterseniz onlara Öyle yaklaşabilirsiniz: ister yüz-yüze, ister arkasını dönmüş vaziyette, ister ayakta, ister diz çökmüş olarak onlarla cinsî münâsebet kurabilirsiniz}. (Bakara/223)