Et-Teskîn
et-Teskîn, dört şekilde tefsir edilir:
ye rüzgârları tasrifinde [evirip çevirmesinde] de akleden bir kavm için âyetler vardır (Câsiye/5) âyetine işaret etmektedir.
1. et-Teskîn, karar kılma /bulma demektir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Geceyi de bir seken {yani, onda karar bulmanız / kılmanız için} kıldı. (En'âm/96)
Allah odur ki, onda sükûn {yani, içinde, yorgunluktan dinlenip karar} bulaşınız diye sizin için geceyi yaptı. (Mü'min/61)
Bunun bir benzeri de Yûnus sûresindedir.[238]
2. et-Teskîn, nüzul [inmek Ikonmak, konaklamak I yerleşmek] manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Onların ardından sizi o arza iskan edeceğiz {yani, orada konaklatacağız I oraya yerleştireceğiz}. (İbrahim/14)
Siz de, o kendilerine zulmedenlerin meskenlerinde sakin oldunuz {yani, o zâlimlerin yerleştikleri yerlerde, siz de yerleştiniz}. (Ibrâhîm/45)
Dedik ki: "Ey Âdem! Eşinle birlikte o cennete sakin ol" {yani, sen ve eşin ona yerleşin}! (Bakara/35)
3. et-Teskîn; ünsiyet bulmak, teselli bulmak manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
O ki, sizi tek nefsten halketti ve onun eşini {yani, Havva'yı}[239] de ondan yaptı; onunla sükûn bulması {yani, onunla, ünsiyet I teselli bulması} için. (A'râf/189)
Sizi tek nefsten halketti; sonra, onun eşini de ondan yaptı.[240] (Zümer/6)
4. et-Teskîn lafzı, itmi'nân / mutmain [huzur, sükûnet] anlamına gelir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Şüphe yok ki, senin salâtın onlar için bir seken'dir {yani, onların kalblerine itmi'nândır}. (Tevbe/103)
Onların üzerine sekineti indirdi {yani, onların kalb-lerinde itmi'nân meydana getirdi}. (Feth/18)
et-Teskîn, dört şekilde tefsir edilir:
ye rüzgârları tasrifinde [evirip çevirmesinde] de akleden bir kavm için âyetler vardır (Câsiye/5) âyetine işaret etmektedir.
1. et-Teskîn, karar kılma /bulma demektir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Geceyi de bir seken {yani, onda karar bulmanız / kılmanız için} kıldı. (En'âm/96)
Allah odur ki, onda sükûn {yani, içinde, yorgunluktan dinlenip karar} bulaşınız diye sizin için geceyi yaptı. (Mü'min/61)
Bunun bir benzeri de Yûnus sûresindedir.[238]
2. et-Teskîn, nüzul [inmek Ikonmak, konaklamak I yerleşmek] manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Onların ardından sizi o arza iskan edeceğiz {yani, orada konaklatacağız I oraya yerleştireceğiz}. (İbrahim/14)
Siz de, o kendilerine zulmedenlerin meskenlerinde sakin oldunuz {yani, o zâlimlerin yerleştikleri yerlerde, siz de yerleştiniz}. (Ibrâhîm/45)
Dedik ki: "Ey Âdem! Eşinle birlikte o cennete sakin ol" {yani, sen ve eşin ona yerleşin}! (Bakara/35)
3. et-Teskîn; ünsiyet bulmak, teselli bulmak manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
O ki, sizi tek nefsten halketti ve onun eşini {yani, Havva'yı}[239] de ondan yaptı; onunla sükûn bulması {yani, onunla, ünsiyet I teselli bulması} için. (A'râf/189)
Sizi tek nefsten halketti; sonra, onun eşini de ondan yaptı.[240] (Zümer/6)
4. et-Teskîn lafzı, itmi'nân / mutmain [huzur, sükûnet] anlamına gelir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Şüphe yok ki, senin salâtın onlar için bir seken'dir {yani, onların kalblerine itmi'nândır}. (Tevbe/103)
Onların üzerine sekineti indirdi {yani, onların kalb-lerinde itmi'nân meydana getirdi}. (Feth/18)