Eş-Şükr
eş-Şükr, iki manada tefsir edilir:
1. eş-Şükr, tevhîd"muvahhid manasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Biz şâkirlerin {yani, muvahhidlerin} karşılığım vereceğiz. (Al-i İmrân/145)
Allah şâkirleri (yani, muvahhidleri} en iyi bilen değil mi? (En'âm/53)
Andolsun ki, şükrederseniz {yani, muvahhid olursanız} elbette artırırım. (İbrâhîm/7)
Benzeri âyetler çoktur.
2. eş-Şükr, nimete şükr/îiimete teşekkür etmek manasında kullanılır; şu âyette olduğu gibi:
Bana {yani, Benim nimetlerime} şükredin ve nankörlük etmeyin! (Bakara/152)
{Süleyman dedi ki}: "Bu, Rabbimin fazlından; şükür {yani, nimetine şükür} mü edeceğim, yoksa nankörlük mü?" (Neml/40)
(Lokmân'a hikmet bahşettik ki), Allah'a şükret diye. Kim şükrederse {yani, nimete şükrederse}, ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse, muhakkak Allah muhtaç değildir, hamde layık olandır. (Lokmân/12)
eş-Şükr, iki manada tefsir edilir:
1. eş-Şükr, tevhîd"muvahhid manasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Biz şâkirlerin {yani, muvahhidlerin} karşılığım vereceğiz. (Al-i İmrân/145)
Allah şâkirleri (yani, muvahhidleri} en iyi bilen değil mi? (En'âm/53)
Andolsun ki, şükrederseniz {yani, muvahhid olursanız} elbette artırırım. (İbrâhîm/7)
Benzeri âyetler çoktur.
2. eş-Şükr, nimete şükr/îiimete teşekkür etmek manasında kullanılır; şu âyette olduğu gibi:
Bana {yani, Benim nimetlerime} şükredin ve nankörlük etmeyin! (Bakara/152)
{Süleyman dedi ki}: "Bu, Rabbimin fazlından; şükür {yani, nimetine şükür} mü edeceğim, yoksa nankörlük mü?" (Neml/40)
(Lokmân'a hikmet bahşettik ki), Allah'a şükret diye. Kim şükrederse {yani, nimete şükrederse}, ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse, muhakkak Allah muhtaç değildir, hamde layık olandır. (Lokmân/12)