Emr Hakkında

Cansu

Bismillahirrahmanirrrahim
Tem 11, 2014
525
Denizli
Emr Hakkında

Emi; onüç şekilde tefsir edilir:

1. Emr, dîn manasında kullanılmıştır; şu âyetlerdp olduğu gibi:

Nihayet hak geldi ve hoşlanmamalarına rağmen Allah'm emri {yani, Allah'ın Nebisi'ne emr olarak ver­diği, fakat kendilerinin dahil olmadıkları İslâm Dî­ni} üstün oldu. (Tevbe/48)

Onlar enirlerini {yani, kendisiyle emr olundukları halde başkasını kabul ettikleri dînleri olan İslâm'ı} aralarında parça parça ettiler. (Enbiyâ/93)

2. Emr, qaul/söz manasında kullanılmıştır; şu

âyette olduğu gibi:

Hani aralarında enirlerini {yani, gaullerini /sözlerini} tartışıyorlardı (yani, konuşuyorlar /söz alış-verişinde bulunuyorlardı}... (Kehf/21)

Enirlerini {yani, gavllerini /sözlerini} aralarında tar­tıştılar {yani, kendi aralarında konuştular / söz alış verişinde bulundular}. (Tâ-Hâ/62)

Nihayet emrimiz {yani, qavlimiz /sözümüz} gelip de tandır kaynaymca... (Hûd/40)

Hûd ve Salih hakkında da böyle (buyurulmuş)dur.

3. el-Emr, azâb anlamında kullanılmıştır; şu âyet­lerde böyledir:

Emr kaza edilince {yani, ateş ehli hakkında azâb vâ-cib olunca} şeytan da der ki... (İbrâhîm/22)

Emr'in kaza edileceği {yani, azabın vâcib olacağı}... (Meryem/39)

Su çekildi, emr kaza edildi {yani, suda boğulmak su­retiyle azâb vâcib/gerekli oldu}. (Hûd/44)

4. el-Emr ile, Isâ kasdedilmiştir; şu âyette olduğu gibi:

O münezzehtir. Bir emri kaza ettiğinde Syani, isa'nın babasız doğmasına hükmettiğinde -ki isa'nın babasız doğacağı O'nun ilminde olan bir şeydi-} ona yalnızca 'Ol!' der, oluverir. (Meryem/35)

5. Emrullâh [Allah'ın emri] ile, Bedir'de katledile­cekler kasdedilmiştir; şu âyette böyledir:

Allah'ın emri {yani, Bedir'de öldürülecek olanlara dair hükmü) geldiğinde hak ile hükmolunur. (Mü'-min/78)

Bu buyruk JVIekke'de inmişti. Allah Mekkelilerin öldürülmesi hakkındaki emrini Medine'de gerçek­leştirdi. Enfâl süresindeki şu âyet işte bunu anlat­maktadır:

Hani karşılaştığınız o vakit onları sizin gözlerinize az gösteriyor, sizi de onların gözlerine az gösteriyor­du ki Allah emri kaza etsin. (Enfâl/44)

Bununla Mekke kâfirlerinin Bedir'de öldürülmesi

kasdedilmektedir. İşte Mü'min süresindeki, Alla­h'ın emri geldiğinde hak ile hükmolunur (Mü'min/78) âyetiyle kasdedilen budur.

6. Emr ile, Mekke'nin fethi kasdedilmiştir; şu âyet­te bövledir:

O halde Allah'ın emri (yani, Mekke'nin fethi/ gelince­ye kadar tarabbus edin [gözetleyip bekleyin]. (Tev-be/24)

7. Emr ile, Benî-Kurayza'nın öldürülmesi ile Benî-Nadîr'in sürülmesi kasdedilmiştir; şu âyette böyledir:

Afv ve safh ile davranın, Allah'ın emri gelinceye (yani, Yahudilerden Benî-Kurayza'nın öldürülmesi, Be-nl-Nadîr'in sürülmesi gerçekleşinceye} kadar.[218] (Ba­kara/109)

Bunun bir benzeri de Mâide sûresinde yer almak­tadır.[219]

8. Emr ile, kıyamet kasdedilmiştir; şu âyetlerde ol­duğu gibi:

Allah'ın emri (yani, kıyamet} geldi. (Nahl/1)

Ama siz Allah'ın emri (yani, kıyamet} gelinceye ka­dar tarabbus ettiniz, şüphe ettiniz, kuruntular sizi aldattı. (Hadîd/14)

9. Emr, kadâ'/hükm manasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Emr'i tedbir eder (yani, kazasına dair hükmü yalnız­ca O verir}, Hiç kimse şefaat edemez; meğer ki O'nun izninin ardından ola. (Yûnus/3)[220]

İyi bilin ki, halk ve emr (yani, yarattıkları hakkında dilediği şekilde hükm vermek] O'na aittir. (A'râf/54)

10. el-Emr, vahy manasında kullanılmıştır; şu âyette olduğu gibi:

Semadan arza (yani, gök ile yer arasında} emr'i {ya­ni, vahyi} tedbir eder {yani, indirir}. (Secde/5)

11. Emr, bizatihi emr/iş manasında kullanılır; şu âyette böyledir:

İyi bilin ki, .emr'ler {yani, mahlukâta ait işler} Allah'a varır. (Şûrâ/53)

12. el-Emr, nasr [zafer, yardım] manasında kulla­nılmıştır; şu âyette olduğu gibi:

"O emr'den {yani, zaferden} bize birşey var mı?" di­yorlardı. De ki: "Doğrusu bütün emr Allah'ındır." (Âl-i İmrân/154)

13. el~Emr, zenb I günah anlamına kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Böylece emrinin vebalini (yani, günahının cezasını} tattı. (Talâk/9)

Emr'lerinin vebalini {yani, günahlarının cezasını} tatmışlardı. (Haşr/15)

Emr'inin vebalini {yani, günahının cezasını} tatsın. (Mâide/95)
 
Similar threads
Thread starter Başlık Forum Cevaplar Tarih
Cansu El-Fısq Hakkında E 0
Cansu El-Harb Hakkında E 0
Cansu Ez-Zann Hakkında E 0
Cansu El-Hars Hakkında E 0
Cansu El-Batşl Hakkında E 0

Similar threads

Üst Alt