El-Muhsanât
el-Muhsanât, üç şekilde tefsir edilir:
1. el-Muhsanât, hürler anlamında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Savaş esiri olarak ellerinizin sahip oldukları müstesna, kadınlardan muhsanât {yani, hürler} da (size haram kılındı).[120] (Nisa/24)
Sizden kim de, mü'min kadınlardan muhsanâtı {yani, hürleri} nikâhlamaya güç yetiremiyorsa... (Nisâ/25)
Eğer onlar bir fahişe [zina] işlerlerse, muhsanâta {yani, hürlere} verilen azabın yarısı lazım gelir.[121] (Nisâ/25)
2. el-Muhsanât, iffetliler manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Muhsanât lyani, fevâhişten kaçınan iffetli kadınlar}; gayri müsâfîhât {yani, alenî zinadan kaçman kadınlar} ve gizli dost edinmeyen kadınlar oldukları halde... (Nisâ/25)
Muhsinîn {yani, farelerinizi fevâhişten koruyarak I iffetlerinizi muhafaza ederek}; gayri müsâfîhîn {yani, alenî zina etmeksizin... (Mâide/5)
Muhsanâta {yani, fevâhişten uzak iffetli kadınlara} iftira edenlere...[122] (Nûr/23)
İmrân bt. Meryem'i ki, ahsanât ferceha (yani, fevâ-hişlen uzak iffetli}. (Tahrîm/12)
3. Muhsanât, müslüman kadınlar anlamında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
İhsan eden kadınlar {yani, teslim olan kadınlar -ki bunlardan kasıt cariyelerdir-} oldukları halde... Eğer onlar, bir fahişe [zina] işlerlerse... (Nisâ/25)
Muhsanâta {yani, hür-müslüman kadınlara} atanlar..[123] (Nûr/4)
el-Muhsanât, üç şekilde tefsir edilir:
1. el-Muhsanât, hürler anlamında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Savaş esiri olarak ellerinizin sahip oldukları müstesna, kadınlardan muhsanât {yani, hürler} da (size haram kılındı).[120] (Nisa/24)
Sizden kim de, mü'min kadınlardan muhsanâtı {yani, hürleri} nikâhlamaya güç yetiremiyorsa... (Nisâ/25)
Eğer onlar bir fahişe [zina] işlerlerse, muhsanâta {yani, hürlere} verilen azabın yarısı lazım gelir.[121] (Nisâ/25)
2. el-Muhsanât, iffetliler manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Muhsanât lyani, fevâhişten kaçınan iffetli kadınlar}; gayri müsâfîhât {yani, alenî zinadan kaçman kadınlar} ve gizli dost edinmeyen kadınlar oldukları halde... (Nisâ/25)
Muhsinîn {yani, farelerinizi fevâhişten koruyarak I iffetlerinizi muhafaza ederek}; gayri müsâfîhîn {yani, alenî zina etmeksizin... (Mâide/5)
Muhsanâta {yani, fevâhişten uzak iffetli kadınlara} iftira edenlere...[122] (Nûr/23)
İmrân bt. Meryem'i ki, ahsanât ferceha (yani, fevâ-hişlen uzak iffetli}. (Tahrîm/12)
3. Muhsanât, müslüman kadınlar anlamında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
İhsan eden kadınlar {yani, teslim olan kadınlar -ki bunlardan kasıt cariyelerdir-} oldukları halde... Eğer onlar, bir fahişe [zina] işlerlerse... (Nisâ/25)
Muhsanâta {yani, hür-müslüman kadınlara} atanlar..[123] (Nûr/4)