El-Meşy
el-Meşy, dört manada tefsir edilir:
1. el-Meşy, devam etmek, dolaşmak, gidip gelmek demektir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Onları aydınlattım! onda meşî ederler {yani, onda devam eder giderler}. (Bakara/20)
O halde onun omuzlarında meşî edin {yani, dolaşın, gidip gelin}. (Mülk/15)
2. el-Meşy ile, hudâ/hidâyet kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
insanlar içinde, kendisiyle meşî edeceği bir nûr {yani, kendisiyle hidâyete ereceği bir îmân} yaptığımız kimse... (En'am/122)
Sizin için, kendisiyle meşî edeceğiniz bir nûr {yani, kendisiyle hidayete ereceğiniz bir îmân} yapsın. (Ha-dîd/28)
3. el-Meşy, geçmek, geçip gitmek anlamında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Kendilerinden {yani, Mekkelilerden} evvel kaç kurunu helak etmemiz, onları {yani, Mekkelileri} hidâyete iletmedi mi, ki onların {yani, helak edilenlerin} meskenlerinde meşî ediyorlar {yani, onların kasabalarından geçiyorlar}. (Secde/26)
Kendilerinden {yani, Mekkelilerden} evvel kaç kurunu helak etmemiz, onları {yani, Mekkelileri} hidâyete iletmedi mi, ki onların {yani, helak edilenlerin} meskenlerinde meşî ediyorlar {yani, onların kasabalarından geçiyorlar}. (Tâ-Hâ/128)
4. el-Meşy, bizatihi yürümek manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Şayet yeryüzünde mutmain meşî edenler {yani, ikamet edip yürüyenler} melâike olsaydı... (İsrâ/95)
Bu nasıl Rasûl yemek yiyor ve çarşı-pazarlarda meşî ediyor {yani, yürüyor/dolaşıyor}?! (Furkân/7)
Rahmân'ın kulları yeryüzünde tevazu ve mülâyemet-le meşî ederler {yani, yürürler}. (Furkân/63
el-Meşy, dört manada tefsir edilir:
1. el-Meşy, devam etmek, dolaşmak, gidip gelmek demektir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Onları aydınlattım! onda meşî ederler {yani, onda devam eder giderler}. (Bakara/20)
O halde onun omuzlarında meşî edin {yani, dolaşın, gidip gelin}. (Mülk/15)
2. el-Meşy ile, hudâ/hidâyet kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
insanlar içinde, kendisiyle meşî edeceği bir nûr {yani, kendisiyle hidâyete ereceği bir îmân} yaptığımız kimse... (En'am/122)
Sizin için, kendisiyle meşî edeceğiniz bir nûr {yani, kendisiyle hidayete ereceğiniz bir îmân} yapsın. (Ha-dîd/28)
3. el-Meşy, geçmek, geçip gitmek anlamında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Kendilerinden {yani, Mekkelilerden} evvel kaç kurunu helak etmemiz, onları {yani, Mekkelileri} hidâyete iletmedi mi, ki onların {yani, helak edilenlerin} meskenlerinde meşî ediyorlar {yani, onların kasabalarından geçiyorlar}. (Secde/26)
Kendilerinden {yani, Mekkelilerden} evvel kaç kurunu helak etmemiz, onları {yani, Mekkelileri} hidâyete iletmedi mi, ki onların {yani, helak edilenlerin} meskenlerinde meşî ediyorlar {yani, onların kasabalarından geçiyorlar}. (Tâ-Hâ/128)
4. el-Meşy, bizatihi yürümek manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Şayet yeryüzünde mutmain meşî edenler {yani, ikamet edip yürüyenler} melâike olsaydı... (İsrâ/95)
Bu nasıl Rasûl yemek yiyor ve çarşı-pazarlarda meşî ediyor {yani, yürüyor/dolaşıyor}?! (Furkân/7)
Rahmân'ın kulları yeryüzünde tevazu ve mülâyemet-le meşî ederler {yani, yürürler}. (Furkân/63