El-Haqq Hakkında

Cansu

Bismillahirrahmanirrrahim
Tem 11, 2014
525
Denizli
El-Haqq

el-Haqq, onbir şekilde tefsir edilir:

1. el-Haqq ile, Allah (ve Allah'ın birliği) kasdedü-nıiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:

Eğer haqq (yani, Allah} onların (yani, müşriklerin} hevâlarma tâbi olsaydı, gökler ve yer fesada uğrardı. (Mü'minûn/71)

Birbirine haqqı {yani, Allah'ı, O'nun birliğini} tavsi­ye edenler... (Asr/3)

2. el-Haqq ile, Kur'ân kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:

Tâ haqq (yani, Kur'ân} ve Rasûl-i mübîn onlara ge­linceye kadar. Ne zaman ki haqq [yani, Allah indin­den i£ur'âtt/'onlara geldi, "Bu sihirdir. Muhakkak biz ona kâfirleriz" dediler.[187] (Zuh ruf/29-30)

Hayır, kendilerine geldiğinde haqqı {yani, Kur'ân ı} yalanladılar. O sebeple onlar karışık bir iş içindedirler.[188] (Kaf/5)

Onlara, indimizden haqq {yani, Kur'ân} gelince, "Mû-sâ'ya verilen gibisi verilmeli değil miydi?" dediler. (Kasas/48)

Benzeri buyruklar çoktur.

3. el-Haqq ile, İslâm kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:

De ki: "Hakk {yani, İslâm} geldi ve bâtıl {yani, şeyta­na ibâdet ve şirk} zevale erdi." (İsrâ/81)

Ta ki haqqı (yani, İslâm'ı} haqq olarak tanıtsın. Bâtı­lı {yani, şirki: şeytana ibâdeti} ibtal etsin. (Enfâl/8)

Doğrusu sen haqq {yani, İslâm} üzeresin. (Neml/79)

4. el-Haqq ile, adalet kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:

O gün Allah haqq dînlerini [cezalarını] eksiksiz vere­cek {yani, adaletli bir şekilde hesaba çekecek} ve bile­cekler ki: Muhakkak Allah, apaçık haqq {yani, adil-Iadaletli} O'dur. (Nûr/25)

Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasını haqq {yani, ada­let} ile ayır! (A'râf/89)

Aramızda haqq {yani, adalet} ile hükmet! (Sâd/22)

5. el-Haqq ile, tevhîd kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:

Hayır, haqq {yani, tevhîd} ile gelmiş ve gönderilenleri tasdik etmiştir. (Sâffât/37)

"Onda bir cinnet var" diyorlar. Bilakis, o onlara haqq

{yani, tevhîd} ile geldi. Halbuki onların çoğu haqq'tan {yani, tevhîdten} hoşlanmıyorlar. (Mü'minûn/70)

O vakit haqqm {yani, tevhidin} muhakkak Allah'a ait olduğunu bilecekler... (Kasas/75)

Yahut haqqı {yani, tevhidi} yalanlayan... (Ankebût/68) Bunun bir benzeri de Zuhruf sûresindedir.[189]

6. el~Haqq, doğru/gerçek manasında kullanılmış­tır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Allah'ın va'di haqq'tır {yani, O'na I Kendisine döndü­rüleceğiniz hususundaki va'di doğrudur}. (Yûnus/4)

O'nun sözü haqq'tır (yani, doğrudur!. Egemenlik Onundur. (En'âm/73)

"O hak mıdır" (yani, o doğru mudur}? diye, haber al­mak için sana soruyorlar. (Yûnus/53)

7. el-Hakk, vâcib olmak: gerekli olmak ficab etmek manasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Fakat Benden şu söz {yani, azâb kelimem(in gerçekleş­mesi)} haqq {yani, vâcib I gerekli} oldu: ... (Secde/13)

İşte bunlar,, 'üzerlerine söz {yani, azâb kelimesi(nin gerçekleşmesi)} haqq {yani, vâcib I gerekli} olmuş kim­selerdir. (Ahkâffl8)

İşte böylece, Rabbinin kelimesi haqq {yani, Rabbin-den azâb kelimesi vâcib I gerekli} oidu; o küfredenler üzerine: muhakkak ki onlar cehennem ashabıdır." (Mü'min/6)

Benzeri buyruklar çoktur.

8. el-Haqq lafzı, bâtıl olmayan, bizatihi haqq ma­nasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Bu böyledir. Çünkü Allah, haqq O'dur. O'nu bırakıp çağırdıkları {yani, O'nun dışındaki ilahlar} ise bâtıl­dır.[190] (Hacc/62)

Hepsi haqq mevlâları {yani, hakkın ta kendisi I bizati­hi hakk olan O'dur, O'nun dışındaki ilahlar ise bâtıl­dır} Allah'a reddolunmuş olacak; uydurdukları onlar­dan kaybolacaktır. (Yûnus/30)

Sonra, haqq {yani, hakkın kendisi I bizatihi hakk olan} mevlâları Allah'a reddolurlar. Bilin ki hükm O'nun-dur ve O hesâb görenlerin en süratlisidir. (En'âm/62)

Biz gökleri, yeri ve ikisi arasmdakileri ancak haqq ile yarattık {yani, bâtıl olarak j boş yere: herhangi bir maksat gözetmeksizin yaratmadık}. (Ahkâf73)

9. el-Haqq, borç-borçlu manasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Üzerinde haqq olan {yani, üzerinde borç bulanan* /borçlu} da imla ettirsin. (Bakara/282)

Üzerinde haqq olan {yani, üzerinde borç bulunan-Iborçlu}... (Bakara/282)

10. Ehaqq lafzı, evlâ [daha layık, daha öncelikli] manasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Halbuki biz krallığa ondan ehaqqız {yani, evlâyız-Idaha layıkız, daha öncelikliyiz}. (Bakara/247)

İki fırkadan hangisi güven duymaya ehaqq'tır {yani, evlâdır i daha layıktır}?! (En'âm/81)

Acaba hakka ileten mi tâbi olmaya ehaqq {yani, evlâ-/daha layık}... (Yûnus/35)

Halbuki ehaqq {yani, evlâ / öncelikli} olan Allah'ı ve Rasûlü'nü hoşnut etmeleridir. (Tevbe/62)

Eğer mü'min iseniz huşu duymaya Allah ehaqqtır (yani, evlâdır/daha layıktır}. (Tevbe/13)

11. Haqq, pay anlamında kullanılmıştır; şu âyette olduğu gibi:

Onların mallarında malum bir haqq {yani, farz olan bir pay} vardır. (Me'âric/24)

Bunun bir benzeri de Zâriyât sûresindedir.
 
Similar threads
Thread starter Başlık Forum Cevaplar Tarih
Cansu El-Fısq Hakkında E 0
Cansu El-Harb Hakkında E 0
Cansu Ez-Zann Hakkında E 0
Cansu El-Hars Hakkında E 0
Cansu El-Batşl Hakkında E 0

Similar threads

Üst Alt