El-Emr
el-Emr, iki manada tefsir edilir:
1. el-Emr bi-'i-ma'rûf ibaresi ile, tevhidi emretmek I tevhîd ile emretmek; ve'n-nehy 'ani'l-münker ibaresi ile de, şirkten nehyetmek kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Siz insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; ma'rûfu (yani, Allah'ın tevhidini /Allah'ı birlemeyi} emreder, münkerden (yani, şirkten} nehyedersiniz. (Âl-iİmrân/110)
Tevbe edenler, ibâdet edenler... ma'rûfu {yani, tevhidi} emredenler, münkerden {yani, şirkten} nehyeden-ler... (Tevbe/112)
(Lokman oğluna şöyle tavsiye etti}: "Ey oğulcuğum! Salâtı ikâme et, ma'rûfu {yani, tevhidi} emret, münkerden {yani, şirkten} nehyet! (Lokmân/17)
2. el-Emr bi'l-marûf Nebi'ye -Allah'ın salât ve selâmı o'na ve alîne olsun- ittiba etmek ve o'nu tasdik etmek; ve'l-münker ise tekzib etmek/yalanlamak manasında kullanılır; şu âyetlerde böyledir:
{Ehl-i Tevrat'ın} hepsi bir değildir. Ehl-i Kitap'tan... ma'rûfu (yani, Muhammed'e îmânı} emrederler,
münkerden (yani, Muhammed'i tekzib etmekten t yalanlamaktan} nehyederler... (Al-i İmrân/113-114)
Mü'min erkeklerle, mü'min kadınlar birbirlerinin velîleridir; ma'rûfu {yani, Muhammed'e îmânı} emrederler, münkerden (yani, Muhammed'i tekzib etmekten j yalanlamaktan} nehyederler. (Tevbe/71)
el-Emr, iki manada tefsir edilir:
1. el-Emr bi-'i-ma'rûf ibaresi ile, tevhidi emretmek I tevhîd ile emretmek; ve'n-nehy 'ani'l-münker ibaresi ile de, şirkten nehyetmek kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Siz insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; ma'rûfu (yani, Allah'ın tevhidini /Allah'ı birlemeyi} emreder, münkerden (yani, şirkten} nehyedersiniz. (Âl-iİmrân/110)
Tevbe edenler, ibâdet edenler... ma'rûfu {yani, tevhidi} emredenler, münkerden {yani, şirkten} nehyeden-ler... (Tevbe/112)
(Lokman oğluna şöyle tavsiye etti}: "Ey oğulcuğum! Salâtı ikâme et, ma'rûfu {yani, tevhidi} emret, münkerden {yani, şirkten} nehyet! (Lokmân/17)
2. el-Emr bi'l-marûf Nebi'ye -Allah'ın salât ve selâmı o'na ve alîne olsun- ittiba etmek ve o'nu tasdik etmek; ve'l-münker ise tekzib etmek/yalanlamak manasında kullanılır; şu âyetlerde böyledir:
{Ehl-i Tevrat'ın} hepsi bir değildir. Ehl-i Kitap'tan... ma'rûfu (yani, Muhammed'e îmânı} emrederler,
münkerden (yani, Muhammed'i tekzib etmekten t yalanlamaktan} nehyederler... (Al-i İmrân/113-114)
Mü'min erkeklerle, mü'min kadınlar birbirlerinin velîleridir; ma'rûfu {yani, Muhammed'e îmânı} emrederler, münkerden (yani, Muhammed'i tekzib etmekten j yalanlamaktan} nehyederler. (Tevbe/71)