El-A'mâ
el-A'mâ, üç şekilde tefsir edilir:
1. el-A'mâ kelimesi, kalbin Ikalb gözünün körlüğü manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Çünkü (sadece) gözler a'mâ [kör] olmaz, göğüslerdeki kalbler de a'mâ [kör] olur. (Hacc/46)
Sağırdırlar, dilsizdirler, a'mâdııîar (yani, kalbleri/kalb gözleri kördür}. Onun için onlar akletmezler {yani, hidâyeti akleimezlerj. (Bakara/171)
A'mâ (yani, kalbi I kalb gözü kör olup da hidâyeti kalbiyle görmeyen kâfir} ile, basîr bir olmaz. (Fâtır/19)
Onlardan sana bakanlar da vardır, fakat a'mâları {kalbleri/kalb gözleri kör olanları} sen mi hidâyete ileteceksin; üstelik {hidâyetten yana} basiretleri de yokken?! (Yûnus/43)
Kim burada a'mâ ise (yani, Yüce Allah'ın, "Andolsun ki biz Ademoğulları'nı tekrlm ettik" (İsrâ/70) âyetinde sözkonusu edilen hususta kimin kalbilkalb gözü kör olup Rabbini tanımaz ve O'nu birlemez ise), o, âbiret-te de a'mâdır [basiretsizdir], yol itibariyle de şaşkındır. (îsrâ/72)
2. el-A'mâ, körlük /gözün körlüğü demektir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Kendisine o a'mâ {yani, kör/gözleri görmeyen kişi} geldi diye. (Abese/2)
A'mâya {yani, kö. ı/gözleri görmeyene} harec yoktur. (Nûr/61)
Feth süresindeki buyrukta da bu anlamdadır.[25]
3. A'mâ kelimesi, hüccetten/delilden yana kör, hüc-cetsiz I delilsiz manasında kullanılmıştır; şu âyette böyledir:
Ve onu Kıyamet Günü a'mâ olarak {yani, Bana [Allah'a] karşı hüccetsiz /hüccetten yoksun bir halde} hasrederiz.
el-A'mâ, üç şekilde tefsir edilir:
1. el-A'mâ kelimesi, kalbin Ikalb gözünün körlüğü manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Çünkü (sadece) gözler a'mâ [kör] olmaz, göğüslerdeki kalbler de a'mâ [kör] olur. (Hacc/46)
Sağırdırlar, dilsizdirler, a'mâdııîar (yani, kalbleri/kalb gözleri kördür}. Onun için onlar akletmezler {yani, hidâyeti akleimezlerj. (Bakara/171)
A'mâ (yani, kalbi I kalb gözü kör olup da hidâyeti kalbiyle görmeyen kâfir} ile, basîr bir olmaz. (Fâtır/19)
Onlardan sana bakanlar da vardır, fakat a'mâları {kalbleri/kalb gözleri kör olanları} sen mi hidâyete ileteceksin; üstelik {hidâyetten yana} basiretleri de yokken?! (Yûnus/43)
Kim burada a'mâ ise (yani, Yüce Allah'ın, "Andolsun ki biz Ademoğulları'nı tekrlm ettik" (İsrâ/70) âyetinde sözkonusu edilen hususta kimin kalbilkalb gözü kör olup Rabbini tanımaz ve O'nu birlemez ise), o, âbiret-te de a'mâdır [basiretsizdir], yol itibariyle de şaşkındır. (îsrâ/72)
2. el-A'mâ, körlük /gözün körlüğü demektir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Kendisine o a'mâ {yani, kör/gözleri görmeyen kişi} geldi diye. (Abese/2)
A'mâya {yani, kö. ı/gözleri görmeyene} harec yoktur. (Nûr/61)
Feth süresindeki buyrukta da bu anlamdadır.[25]
3. A'mâ kelimesi, hüccetten/delilden yana kör, hüc-cetsiz I delilsiz manasında kullanılmıştır; şu âyette böyledir:
Ve onu Kıyamet Günü a'mâ olarak {yani, Bana [Allah'a] karşı hüccetsiz /hüccetten yoksun bir halde} hasrederiz.