Ednâ Hakkında
Ednâ, dört manada tefsir edilir:
1. Ednâ lafzı, daha uygun, daha layık, daha elverişli manasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Bu... şehâdet için daha sağlam ve şüphe hususunda ednâdır {yani, şüpheye düşmemeniz için daha uygundur}. (Bakara/282)
Bu, sapmamanız için ednâdır {yani, daha uygundur}. (Nisâ/3)
Bu, şâhidliği gerektiği şekilde yerine getirmeleri... hususunda ednâdır {yani, daha uygundur}. (Mâ-ide/108)
2. Ednâ lafzı, daha yakın manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Andolsun ki Biz onlara en büyük azâbtan {yani, âhi-retteki ateş azabından} önce, ednâ azâbtan {yani, daha yakın olan dünyadaki açlık azabından} tattıracağız. (Secde/21)
Onlar açık bir fahişe işlemedikçe {yani, serkeşlik-ita-atsizlik-isyankârlık etmedikçe}, kendilerine verdiğinizin bir kısmını geri almak için onları sıkıştırmayın! (Nisâ/19)
Açık bir fahişe işlemedikçe {yani, serkeşlik-itaatsiz-lik-isyankârhk etmedikçe} onları evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasmlar! (Talâk/10)
Qâbe qavseyni [bir yayın iki ucu/iki yay kadar] oldu, hatta ednâ {yani, daha yakın}. (Necm/9)
3. Ednâ lafzı, daha az manasında kullanılmıştır; şu âyette böyledir:
Üç kişi aralarında konuşmasınlar ki O onların dördüncüleri olmasın. Beş kişi olmasınlar ki O onların altıncısı olmasın. İster bundan ednâ {yani, daha az}, ister daha çok olsunlar, O {yani, Allah'ın ilmi}, mutlaka onlarla beraberdir. (Mücâdele/7)
4. Ednâ lafzı, aşağı, düşük anlamına da gelir. İsrâ-îloğulları kendilerine, menn ve selva yerine, yerin bitirdiği bakliyat ve benzeri şeylerin verilmesini taleb ettiklerinde, onlara yapılan hitabta bu manada kullanılmıştır:
Dedi ki: "Siz hayırlı olanı, ednâ {yani, daha aşağı I daha düşük} olanla {yani, arzın nebatıyla} değiştirmek mi istiyorsunuz? Öyle ise Mısr'a inin; sizin için istedikleriniz var." (Bakara/61)
Ednâ, dört manada tefsir edilir:
1. Ednâ lafzı, daha uygun, daha layık, daha elverişli manasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Bu... şehâdet için daha sağlam ve şüphe hususunda ednâdır {yani, şüpheye düşmemeniz için daha uygundur}. (Bakara/282)
Bu, sapmamanız için ednâdır {yani, daha uygundur}. (Nisâ/3)
Bu, şâhidliği gerektiği şekilde yerine getirmeleri... hususunda ednâdır {yani, daha uygundur}. (Mâ-ide/108)
2. Ednâ lafzı, daha yakın manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Andolsun ki Biz onlara en büyük azâbtan {yani, âhi-retteki ateş azabından} önce, ednâ azâbtan {yani, daha yakın olan dünyadaki açlık azabından} tattıracağız. (Secde/21)
Onlar açık bir fahişe işlemedikçe {yani, serkeşlik-ita-atsizlik-isyankârlık etmedikçe}, kendilerine verdiğinizin bir kısmını geri almak için onları sıkıştırmayın! (Nisâ/19)
Açık bir fahişe işlemedikçe {yani, serkeşlik-itaatsiz-lik-isyankârhk etmedikçe} onları evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasmlar! (Talâk/10)
Qâbe qavseyni [bir yayın iki ucu/iki yay kadar] oldu, hatta ednâ {yani, daha yakın}. (Necm/9)
3. Ednâ lafzı, daha az manasında kullanılmıştır; şu âyette böyledir:
Üç kişi aralarında konuşmasınlar ki O onların dördüncüleri olmasın. Beş kişi olmasınlar ki O onların altıncısı olmasın. İster bundan ednâ {yani, daha az}, ister daha çok olsunlar, O {yani, Allah'ın ilmi}, mutlaka onlarla beraberdir. (Mücâdele/7)
4. Ednâ lafzı, aşağı, düşük anlamına da gelir. İsrâ-îloğulları kendilerine, menn ve selva yerine, yerin bitirdiği bakliyat ve benzeri şeylerin verilmesini taleb ettiklerinde, onlara yapılan hitabta bu manada kullanılmıştır:
Dedi ki: "Siz hayırlı olanı, ednâ {yani, daha aşağı I daha düşük} olanla {yani, arzın nebatıyla} değiştirmek mi istiyorsunuz? Öyle ise Mısr'a inin; sizin için istedikleriniz var." (Bakara/61)