Ez-Zubur Hakkında
ez-Zubur, beş şekilde tefsir edilir:
1. ez-Zubur, geçmiş ümmetlere ait hadîsler/haberler ve onların kitaplarda yazılı olan işleri j durumları anlamında kullanılmıştır; şu âyette bu böyledir:
Bcyyinât [apaçık deliller] {yani, nebilerin kavimlerine getirdikleri âyetler!, zubur {yani, onlardan önceki (ilahi) kitapların hadisleri I haberleri ve nasihatleri} ve nurlu kitap (yani, emir ve nehiyleriyle aydınlatan kitap) ile... (Âl-i İmrân/184)
Bunun benzen de Fâtır[229] ve Nah![230] sûresinde bulunmaktadır.
2. ez-Zubur, (ilahî) kitaplar anlamında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Muhakkak ki o {yani, Muhammed. ve o'nun ümmetinin nitelikleri}, evvelkilerin zuhurunda {yani, kitap-larmd.a} vardır. (Şu',ırâ/196)
Andolsun Biz Zikr'in {yani, Levh-i Mahfuzun} ardından zebûr'da (yani, bütün (ilahî) kitaplarda} da yazdık... (Enbiyâ/105)
3. ez-Zubur, Levh-i Mahfuz manasında kullanılmıştır; şu âyette olduğu gibi:
İşledikleri herşey o zuhurdadır (yani, Levh-i Mahfuz'dadır}. (Kamer/52)
4. ez-Zuber kelimesi, kütleler parçalar anlamında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Bana demir zuberi (yani, kütleleri} getirin! (Kehf796)
Ama insanlar işlerini kendi aralarında zubur ettiler (yani, kısım, kısım I parça parça ayırdılar}. (Mü'mi-nûn/53)
5. ez-Zebûr, Davud'a verilen kitap anlamında kullanılmıştır; şu âyette olduğu gibi:
Davud'a da Zebur (yani, Davud'a da kitap} verdik. (Nisâ/163)
Bunun bir benzeri de İsrâ sûresindedir
ez-Zubur, beş şekilde tefsir edilir:
1. ez-Zubur, geçmiş ümmetlere ait hadîsler/haberler ve onların kitaplarda yazılı olan işleri j durumları anlamında kullanılmıştır; şu âyette bu böyledir:
Bcyyinât [apaçık deliller] {yani, nebilerin kavimlerine getirdikleri âyetler!, zubur {yani, onlardan önceki (ilahi) kitapların hadisleri I haberleri ve nasihatleri} ve nurlu kitap (yani, emir ve nehiyleriyle aydınlatan kitap) ile... (Âl-i İmrân/184)
Bunun benzen de Fâtır[229] ve Nah![230] sûresinde bulunmaktadır.
2. ez-Zubur, (ilahî) kitaplar anlamında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Muhakkak ki o {yani, Muhammed. ve o'nun ümmetinin nitelikleri}, evvelkilerin zuhurunda {yani, kitap-larmd.a} vardır. (Şu',ırâ/196)
Andolsun Biz Zikr'in {yani, Levh-i Mahfuzun} ardından zebûr'da (yani, bütün (ilahî) kitaplarda} da yazdık... (Enbiyâ/105)
3. ez-Zubur, Levh-i Mahfuz manasında kullanılmıştır; şu âyette olduğu gibi:
İşledikleri herşey o zuhurdadır (yani, Levh-i Mahfuz'dadır}. (Kamer/52)
4. ez-Zuber kelimesi, kütleler parçalar anlamında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Bana demir zuberi (yani, kütleleri} getirin! (Kehf796)
Ama insanlar işlerini kendi aralarında zubur ettiler (yani, kısım, kısım I parça parça ayırdılar}. (Mü'mi-nûn/53)
5. ez-Zebûr, Davud'a verilen kitap anlamında kullanılmıştır; şu âyette olduğu gibi:
Davud'a da Zebur (yani, Davud'a da kitap} verdik. (Nisâ/163)
Bunun bir benzeri de İsrâ sûresindedir