Es-Selam
es-Selâm, beş şekilde tefsir edilir:
1. es-Selâm, Allah'ı vasfetmek için kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
{Allah} selâmdır, mü'mindir. (Haşr/23)
Selâm sebilleri {yani, Allah'ın dîni İslâm}... (Mâide/16)
Allah ise dâm's-selâm'a {yani, cennetine} çağırır. (Yûnus/25)
Dâru's-selâm {yani, Allah'ın cenneti} onlar içindir. (En'âm/127)
2. es-Selâm ile, hayr kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Artık onlardan geç ve "Selâm" de {yani, hayırlı şeyler söyle}! (Zuhruf/89)
Cahiller onlara hitap ettiğinde, "Selâm" derler {yani, hayırlı sözlerle karşılık verirler}. (Furkârı/63)
(Lağv işittiklerinde), "Selâm size" (derler) {yani, hayırlı sözlerle karşılık verirle?-}, "bizim cahillerle işimiz yok." (Kasas/55)
(("Putları kötülemekten ve tevhide imandan vazgeçmezsen seni recmederim" diyen) babasına ibrâhîm}: "Selâm sana" (dedi) {yani, hayırlı sözlerle karşılık verdi}... (Meryem/47)
Hani o'nun üzerine girip "Selâm" demişlerdi {yani, hayırlı sözler söylemişlerdi}[212] (Hicr/52)
3. Selâm ile, güzel sena I övgü kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Âlemler içinde Nuh'a selâm {yani, güzel senalar I övgüler, -ardından Nûh için güzel ve övücü sözler söylenir-}. (Sâffât/79) '
Mûsâ ve Harun'a selâm {yani, güzel senalar /övgüler, -arkalarından onlar için güzel senalar /övgüler söylenir-}. (Sâffât/120)
İbrahim'e selâm {yani, güzel senalar I övgüler}. (Sâf-fât/109)
Muhsinlere böyle karşılık veririz. (Sâffât/110)
Gönderilenlere selâm {yani, güzel senalar I övgüler}. (Sâffât/181)
4. es-Selâm ile, serden selâmette / esenlikte olmak kasdedilmiştir; şu âyetlerde böyledir:
(Allah buyurdu ki): "Ey Nûh! Bizden bir selâm {yani, suda boğulmaktan ve benzeri serlerden bir selâmet-Iesenlik} ile in!" (Hûd/48)
Ey ateş! İbrahim'e serin ve selâm {yani, ateşin sıcağından ve soğuğundan yana selâmet!esenlik} ol! (Enbiyâ/69)
Artık Ashâbu'l-Yemîn'den sana selâm {onların günahlarını bağışlayıp iyiliklerini mükâfaatlandıracağı vakit Allah'ın selâmı onlara}. (Vâkıa/91)
Onlara selâm ile emin bir şekilde girin {Allah işlerinde onlar için selâmet I esenlik verecek}. (Hicr/46)
Ona selâm {(yani, selâmet I esenlik)} ile girin. İşte bu hulûd günüdür. (Kaf/34)
5. es-Selâm kelimesi ile, müslümanların birbirlerine verdikleri selâm ile cennetliklerin selamlaşması kasdedilmiştir; şu âyetlerde bu anlamdadır:
Ne zaman (bu) evlere girerseniz, Allah tarafından mübarek ve güzel bir selâm olmak üzere birbirinize selâm verin. (Nûr/61)
Melekler her kapıdan onların üzerine girip, "Sabretmenize karşılık selâm size" (derler). (Ra'd/23-24)
es-Selâm, beş şekilde tefsir edilir:
1. es-Selâm, Allah'ı vasfetmek için kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
{Allah} selâmdır, mü'mindir. (Haşr/23)
Selâm sebilleri {yani, Allah'ın dîni İslâm}... (Mâide/16)
Allah ise dâm's-selâm'a {yani, cennetine} çağırır. (Yûnus/25)
Dâru's-selâm {yani, Allah'ın cenneti} onlar içindir. (En'âm/127)
2. es-Selâm ile, hayr kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Artık onlardan geç ve "Selâm" de {yani, hayırlı şeyler söyle}! (Zuhruf/89)
Cahiller onlara hitap ettiğinde, "Selâm" derler {yani, hayırlı sözlerle karşılık verirler}. (Furkârı/63)
(Lağv işittiklerinde), "Selâm size" (derler) {yani, hayırlı sözlerle karşılık verirle?-}, "bizim cahillerle işimiz yok." (Kasas/55)
(("Putları kötülemekten ve tevhide imandan vazgeçmezsen seni recmederim" diyen) babasına ibrâhîm}: "Selâm sana" (dedi) {yani, hayırlı sözlerle karşılık verdi}... (Meryem/47)
Hani o'nun üzerine girip "Selâm" demişlerdi {yani, hayırlı sözler söylemişlerdi}[212] (Hicr/52)
3. Selâm ile, güzel sena I övgü kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Âlemler içinde Nuh'a selâm {yani, güzel senalar I övgüler, -ardından Nûh için güzel ve övücü sözler söylenir-}. (Sâffât/79) '
Mûsâ ve Harun'a selâm {yani, güzel senalar /övgüler, -arkalarından onlar için güzel senalar /övgüler söylenir-}. (Sâffât/120)
İbrahim'e selâm {yani, güzel senalar I övgüler}. (Sâf-fât/109)
Muhsinlere böyle karşılık veririz. (Sâffât/110)
Gönderilenlere selâm {yani, güzel senalar I övgüler}. (Sâffât/181)
4. es-Selâm ile, serden selâmette / esenlikte olmak kasdedilmiştir; şu âyetlerde böyledir:
(Allah buyurdu ki): "Ey Nûh! Bizden bir selâm {yani, suda boğulmaktan ve benzeri serlerden bir selâmet-Iesenlik} ile in!" (Hûd/48)
Ey ateş! İbrahim'e serin ve selâm {yani, ateşin sıcağından ve soğuğundan yana selâmet!esenlik} ol! (Enbiyâ/69)
Artık Ashâbu'l-Yemîn'den sana selâm {onların günahlarını bağışlayıp iyiliklerini mükâfaatlandıracağı vakit Allah'ın selâmı onlara}. (Vâkıa/91)
Onlara selâm ile emin bir şekilde girin {Allah işlerinde onlar için selâmet I esenlik verecek}. (Hicr/46)
Ona selâm {(yani, selâmet I esenlik)} ile girin. İşte bu hulûd günüdür. (Kaf/34)
5. es-Selâm kelimesi ile, müslümanların birbirlerine verdikleri selâm ile cennetliklerin selamlaşması kasdedilmiştir; şu âyetlerde bu anlamdadır:
Ne zaman (bu) evlere girerseniz, Allah tarafından mübarek ve güzel bir selâm olmak üzere birbirinize selâm verin. (Nûr/61)
Melekler her kapıdan onların üzerine girip, "Sabretmenize karşılık selâm size" (derler). (Ra'd/23-24)