En-Nüşûz
en-Nüşûz, dört şekilde tefsir edilir:
1. en-Nüşûz, kadının kocasına isyan I itaatsizlik etmesi manasında kullanılır; şu âyette olduğu gibi:
Nüşûzlarından korktuğunuz {yani, kocalarına isyan j itaatsizlik ettiklerini bildiğiniz} kadınlara nasihat edin, (isyandan/itaatsizlikten vazgeçmezlerse) onları yataklarında yalnız bırakın, (yine vazgeçmezlerse) onları dövün. Size itaat ettikleri takdirde artık aleyhlerine bir yol aramayın! Şüphe yok ki Allah çok yücedir, çok büyüktür. (NisâV34)
2. en-Nüşûz kelimesi, kocanın eşlerinden birini diğerine Idiğerlerine tercih etmesi manasında kullanılır; şu âyette olduğu gibi:
Şayet bir karı, kocasının nüşûzundan yahut yüz çevirmesinden korkarsa {yani, diğer kadınlarını kendisine tercih ettiğini bilirse}, sulh yolu (yani, mail ile sulh yaparak aralarını düzeltmelerinde kendileri için
bir günah yoktur. (Nisâ/128)
3. en-Nüşûz, ayağa kalkmak için doğrulmak manasında kullanılır; şu âyette olduğu gibi:
Size, "Ünşuzû" (yani, doğrulun, oturduğunuz yerden kalkın} denildiğinde, fenşuzû {yani, hemen oturduğunuz yerden doğrulup kalkın}... (Mücâdele/11)
4. en-Nüşûz, hayat vermek I canlandırmak manasına kullanılır; şu âyette olduğu gibi:
Kemiklere bak: onları nasıl nüşûz ediyoruz {yani, on-lara nasıl hayat veriyoruz}. (Bakara/259)
en-Nüşûz, dört şekilde tefsir edilir:
1. en-Nüşûz, kadının kocasına isyan I itaatsizlik etmesi manasında kullanılır; şu âyette olduğu gibi:
Nüşûzlarından korktuğunuz {yani, kocalarına isyan j itaatsizlik ettiklerini bildiğiniz} kadınlara nasihat edin, (isyandan/itaatsizlikten vazgeçmezlerse) onları yataklarında yalnız bırakın, (yine vazgeçmezlerse) onları dövün. Size itaat ettikleri takdirde artık aleyhlerine bir yol aramayın! Şüphe yok ki Allah çok yücedir, çok büyüktür. (NisâV34)
2. en-Nüşûz kelimesi, kocanın eşlerinden birini diğerine Idiğerlerine tercih etmesi manasında kullanılır; şu âyette olduğu gibi:
Şayet bir karı, kocasının nüşûzundan yahut yüz çevirmesinden korkarsa {yani, diğer kadınlarını kendisine tercih ettiğini bilirse}, sulh yolu (yani, mail ile sulh yaparak aralarını düzeltmelerinde kendileri için
bir günah yoktur. (Nisâ/128)
3. en-Nüşûz, ayağa kalkmak için doğrulmak manasında kullanılır; şu âyette olduğu gibi:
Size, "Ünşuzû" (yani, doğrulun, oturduğunuz yerden kalkın} denildiğinde, fenşuzû {yani, hemen oturduğunuz yerden doğrulup kalkın}... (Mücâdele/11)
4. en-Nüşûz, hayat vermek I canlandırmak manasına kullanılır; şu âyette olduğu gibi:
Kemiklere bak: onları nasıl nüşûz ediyoruz {yani, on-lara nasıl hayat veriyoruz}. (Bakara/259)