El-Meveddet
el-Meveddet, dört şekilde tefsir edilir:
1. el-Meveddet, muhabbet i sevgi manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Muhakkak ki îmân edip sâlih ameller işleyenler var ya, Rahman onlar için bir vüdd yapacak (yani, Rabb'leri onları sevecek ve dostalarına da sevdirecektir}. (Meryem/96)
Şüphesiz Rabbin rahimdir, vedûdtur (yani, dostlarını sevendir}. (Hûd/90)
O gafurdur, vedûdtur {yani, dostlarını sevendir}. (Bu-ruc/15)
Aranızda bir meveddet {yani, sevgi} yapmıştır. (Rûm/2p
2. el-Meveddet, nasihat [birinin iyiliğini istemek] manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Ey îmân edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları velîler edinmeyin; onlara meveddet ilka ediyorsunuz {yani, nasihat ilkâ ediyorsunuz [iyiliklerini istiyorsunuz]}... (Mümtehine/1)
Onlara gizli bir meveddet beslemeyin {yani, nasihat vermeyin [içten içe iyiliklerini istemeyin]}! (Mümtehine/1)
Olur ki Allah onlardan düşmanlık ettiklerinizle sizin aranızda bir meveddet {yani, nasihat [iyiliklerini isteyecek bir durum}} meydana getirir. (Mümtehine/7)
3. el-Meveddet kelimesi, sıla [akrabalık bağını gözetmek] manasında kullanılmıştır; şu âyette olduğu gibi:
De ki: "Buna karşılık sizden -akrabalıkta meveddet {yani, akrabalık bağını gözeterek bana eziyet etmemeniz ve Rabbimin risaletini tebliğ edebilmem için beni korumanız} hariç- ücret istemiyorum." (Şürâ/23)
4. el-Meveddet ile, dinde (meveddet I sevgi) kasde-dilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Olur ki Allah onlardan düşmanlık ettiklerinizle sizin aranızda {(dîn ve velayet hususunda)} bir meveddet {bir dostluk I sevgi} meydana getirir.[216] (Mümtehine/7)[217]
Kendisiyle sizin aranızda, {dîn ve velayet hususunda} bir meveddet {(yani, dostluk, bağlılık, sevgi)} olmamış gibi... (Nisâ/73)
el-Meveddet, dört şekilde tefsir edilir:
1. el-Meveddet, muhabbet i sevgi manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Muhakkak ki îmân edip sâlih ameller işleyenler var ya, Rahman onlar için bir vüdd yapacak (yani, Rabb'leri onları sevecek ve dostalarına da sevdirecektir}. (Meryem/96)
Şüphesiz Rabbin rahimdir, vedûdtur (yani, dostlarını sevendir}. (Hûd/90)
O gafurdur, vedûdtur {yani, dostlarını sevendir}. (Bu-ruc/15)
Aranızda bir meveddet {yani, sevgi} yapmıştır. (Rûm/2p
2. el-Meveddet, nasihat [birinin iyiliğini istemek] manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Ey îmân edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları velîler edinmeyin; onlara meveddet ilka ediyorsunuz {yani, nasihat ilkâ ediyorsunuz [iyiliklerini istiyorsunuz]}... (Mümtehine/1)
Onlara gizli bir meveddet beslemeyin {yani, nasihat vermeyin [içten içe iyiliklerini istemeyin]}! (Mümtehine/1)
Olur ki Allah onlardan düşmanlık ettiklerinizle sizin aranızda bir meveddet {yani, nasihat [iyiliklerini isteyecek bir durum}} meydana getirir. (Mümtehine/7)
3. el-Meveddet kelimesi, sıla [akrabalık bağını gözetmek] manasında kullanılmıştır; şu âyette olduğu gibi:
De ki: "Buna karşılık sizden -akrabalıkta meveddet {yani, akrabalık bağını gözeterek bana eziyet etmemeniz ve Rabbimin risaletini tebliğ edebilmem için beni korumanız} hariç- ücret istemiyorum." (Şürâ/23)
4. el-Meveddet ile, dinde (meveddet I sevgi) kasde-dilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Olur ki Allah onlardan düşmanlık ettiklerinizle sizin aranızda {(dîn ve velayet hususunda)} bir meveddet {bir dostluk I sevgi} meydana getirir.[216] (Mümtehine/7)[217]
Kendisiyle sizin aranızda, {dîn ve velayet hususunda} bir meveddet {(yani, dostluk, bağlılık, sevgi)} olmamış gibi... (Nisâ/73)