El-Ahzâb
[el-Ahzâb, dört şekilde tefsir edilir:
1. el-Ahzâb lafzı ile; Utneyye Oğulları, Muğire Oğulları ve Al-i Ebî Talha -ki hepsi de Kureyş 'tendir-kasdedilmiştir; şu âyetlerde bu anlamdadır:
Kendilerine Kitap verdiklerimiz (yani, ehl-i Tevrat'ın mü'minlerij sana indirilene sevinirler. Fakat ahzâb-tan (yani, Benî-Umeyye, Beriî-Muğîre ve Al-î Ebî Tal-ha'dan: onların kâfirlerinden} onun bazısını inkâr edenler vardır. (Ra'd/36)
İşte bunlar (yani, Ehl-i Tevrat'ın müminleri} ona îmân ederler. Ahzâbtan (yani, Benî-Umeyye, Benî-Muğlre ve M-i Ebî Talha b. Abdu'l-Uzza'dan} kim de onu inkâr ederse... (Hûd/17)
Ahzâb (yani, Benî-Umeyye, Benî-Muğîre ve Al-i Ebî Talha b. Abdu'l-Uzza} döküntüsünden bozuk bir ordu... (Sâd/11)
2. el-Ahzâb ile, Nastûrî ve Mar-Ya'kûbî Hristiyanlar kasdedilmiştir; şu âyette olduğu gibi:
Ahzâb kendi aralarında (dinde: Hristiyanlık'taj ihtilaf ettiler. (Meryem/37)
Bu sebeble Isâ (a.s) hakkında hiziblere ayrıldılar; Nastûrîler, "Isâ Allah'ın oğludur" derken; Mar-Ya'kûbîler, "Allah Mesih'in bizzat kendisidir" dediler. Melkânîler ise, "Allah üçün üçüncüsüdür" diyerek ilahların ilkinin Allah, ikincisinin Isâ, üçüncüsünün de Meryem olduğunu iddia ettiler.
Bunun bir benzeri de Zuhruf sûresindedir.[157]
3. el-Ahzâb ile, Nûh, Âd ve Semud kavimlerinden, Şu'ayb ve Fir'avn kavimlerine kadar olan kâfirler kasdedilmiştir; şu âyette olduğu gibi:
Onlardan önce Nûh kavmi, Âd (kavmi) ve kazıklar sahibi Fir'avn ve Semud (kavmi), Lût kavmi ve ashâ-bu'1-Eyke yalanladı. İşte bunlar ahzâbtır. (Sâd/12-13)
Bunun bir benzeri de Mü'min sûresinde, Al-i Fir'avn'dan mü'min bir adam olan Hazqıyel/Haz-[158] el-Kıbtî'nin söylediği şu sözlerdir:
Doğrusu ben sizin için o Ahzâb Günü gibi bir günden (yani, o geçmiş ümmetlerin başına gelen azâb gibi bir azabın sizin başınıza da gelmesinden} korkuyorum. Nûh kavmi, Âd, Semud ve onların ardından (Şu'ayb kavmine kadar] gelen (ümmet}\er(den müteşekkil o ah-zâbjin başına gelenin benzerinden... (Mü'min/30-31)
4. el-Ahzâb ile, bazı Arab kabilelerinin başında bulunan Ebâ Süfyan ve Yahudiler -ki bunlar Hendek Günü Nebi'ye (a.s) karşı hizib oluşturup üç mevkide savaştılar- kasdedilmiştir. İşte Ahzâb sûresinde yer alan şu âyet bunu dile getirmektedir:
Hani onlar hem üstünüzden (yani, Yemen yönünden vadinin üst tarafından -ki bununla, Yemen yönünden vadinin üst tarafından gelen; başlarında[159] Benî-Nadr'dan Mâlik b. Avfel-Nazrî ve Uyeyne b. Hısn el-Fe-zârî'nin, beraberlerinde de Gatafan'dan 1.000 kişinin, onların beraberinde[160] de Benî-Esed'den[161] Talha b. Huveylid el-Ka'nesî1[162] ile Yahudilerden Beni-Kurayza ve Huyey b. Ahtab el-Yahudî'nin bulunduğu grup kas-dedümektedir-j, hem de aşağınızdan {yani, batı tarafından, vadinin içinden I vadinin alt tarafından -bununla da, Ebû Süfyan'ın başlarında bulunduğu Mekke-liler ile beraberinde, başlarında Yezid b. Huneys'in[163] bulunduğu batıdan vadinin alt tarafından gelen Kureyşliler kastedilmektedir-} gelmişlerdi. (Ahzâb/10)
î Asıl adı Amr b. Süfyan olan Ebu'1-Âver es-Sülemî
de Hendeğin karşısından[164] gelmişti. Bunlar O Gün, Nebi'ye karşı hizibleştiler.
Onlar [münafıklar], ahzâbın {yani, sözü edilen kimselerin: (Kureyş ile birlikte Medine'yi kuşatan müşrik Arab kabilelerinin)} gitmediğini sanıyorlardı. Eğer ahzâb tekrar gelse[165] {yani, savaşmak üzere onlara geri dönse}... (Ahzâb/20)
[el-Ahzâb, dört şekilde tefsir edilir:
1. el-Ahzâb lafzı ile; Utneyye Oğulları, Muğire Oğulları ve Al-i Ebî Talha -ki hepsi de Kureyş 'tendir-kasdedilmiştir; şu âyetlerde bu anlamdadır:
Kendilerine Kitap verdiklerimiz (yani, ehl-i Tevrat'ın mü'minlerij sana indirilene sevinirler. Fakat ahzâb-tan (yani, Benî-Umeyye, Beriî-Muğîre ve Al-î Ebî Tal-ha'dan: onların kâfirlerinden} onun bazısını inkâr edenler vardır. (Ra'd/36)
İşte bunlar (yani, Ehl-i Tevrat'ın müminleri} ona îmân ederler. Ahzâbtan (yani, Benî-Umeyye, Benî-Muğlre ve M-i Ebî Talha b. Abdu'l-Uzza'dan} kim de onu inkâr ederse... (Hûd/17)
Ahzâb (yani, Benî-Umeyye, Benî-Muğîre ve Al-i Ebî Talha b. Abdu'l-Uzza} döküntüsünden bozuk bir ordu... (Sâd/11)
2. el-Ahzâb ile, Nastûrî ve Mar-Ya'kûbî Hristiyanlar kasdedilmiştir; şu âyette olduğu gibi:
Ahzâb kendi aralarında (dinde: Hristiyanlık'taj ihtilaf ettiler. (Meryem/37)
Bu sebeble Isâ (a.s) hakkında hiziblere ayrıldılar; Nastûrîler, "Isâ Allah'ın oğludur" derken; Mar-Ya'kûbîler, "Allah Mesih'in bizzat kendisidir" dediler. Melkânîler ise, "Allah üçün üçüncüsüdür" diyerek ilahların ilkinin Allah, ikincisinin Isâ, üçüncüsünün de Meryem olduğunu iddia ettiler.
Bunun bir benzeri de Zuhruf sûresindedir.[157]
3. el-Ahzâb ile, Nûh, Âd ve Semud kavimlerinden, Şu'ayb ve Fir'avn kavimlerine kadar olan kâfirler kasdedilmiştir; şu âyette olduğu gibi:
Onlardan önce Nûh kavmi, Âd (kavmi) ve kazıklar sahibi Fir'avn ve Semud (kavmi), Lût kavmi ve ashâ-bu'1-Eyke yalanladı. İşte bunlar ahzâbtır. (Sâd/12-13)
Bunun bir benzeri de Mü'min sûresinde, Al-i Fir'avn'dan mü'min bir adam olan Hazqıyel/Haz-[158] el-Kıbtî'nin söylediği şu sözlerdir:
Doğrusu ben sizin için o Ahzâb Günü gibi bir günden (yani, o geçmiş ümmetlerin başına gelen azâb gibi bir azabın sizin başınıza da gelmesinden} korkuyorum. Nûh kavmi, Âd, Semud ve onların ardından (Şu'ayb kavmine kadar] gelen (ümmet}\er(den müteşekkil o ah-zâbjin başına gelenin benzerinden... (Mü'min/30-31)
4. el-Ahzâb ile, bazı Arab kabilelerinin başında bulunan Ebâ Süfyan ve Yahudiler -ki bunlar Hendek Günü Nebi'ye (a.s) karşı hizib oluşturup üç mevkide savaştılar- kasdedilmiştir. İşte Ahzâb sûresinde yer alan şu âyet bunu dile getirmektedir:
Hani onlar hem üstünüzden (yani, Yemen yönünden vadinin üst tarafından -ki bununla, Yemen yönünden vadinin üst tarafından gelen; başlarında[159] Benî-Nadr'dan Mâlik b. Avfel-Nazrî ve Uyeyne b. Hısn el-Fe-zârî'nin, beraberlerinde de Gatafan'dan 1.000 kişinin, onların beraberinde[160] de Benî-Esed'den[161] Talha b. Huveylid el-Ka'nesî1[162] ile Yahudilerden Beni-Kurayza ve Huyey b. Ahtab el-Yahudî'nin bulunduğu grup kas-dedümektedir-j, hem de aşağınızdan {yani, batı tarafından, vadinin içinden I vadinin alt tarafından -bununla da, Ebû Süfyan'ın başlarında bulunduğu Mekke-liler ile beraberinde, başlarında Yezid b. Huneys'in[163] bulunduğu batıdan vadinin alt tarafından gelen Kureyşliler kastedilmektedir-} gelmişlerdi. (Ahzâb/10)
î Asıl adı Amr b. Süfyan olan Ebu'1-Âver es-Sülemî
de Hendeğin karşısından[164] gelmişti. Bunlar O Gün, Nebi'ye karşı hizibleştiler.
Onlar [münafıklar], ahzâbın {yani, sözü edilen kimselerin: (Kureyş ile birlikte Medine'yi kuşatan müşrik Arab kabilelerinin)} gitmediğini sanıyorlardı. Eğer ahzâb tekrar gelse[165] {yani, savaşmak üzere onlara geri dönse}... (Ahzâb/20)