Ehâd
Ehad, üç şekilde tefsir edilir:
1. Ehad ile, ÂUah vasfedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
O, hiç kimsenin [ehad] {yani, Allah'ın! kendisine gtiç yetiremeyeceğini mi sanıyor?! "Ben yığm yığın mal tükettim" diyor. Hiç kimsenin [ehad] {yani, Allah'ın] kendisini görmediğini mi sanıyor?! (Beled/5-7)
2. Ehad lafzı ile, Nebi (s.a) kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Sizin aleyhinize hiçbir kimseye [ehad] ebediyyen itaat etmeyiz {yani, münafıklar, "Sizin [Yahudiler] aleyhinize Muhammed'e asla itaat etmeyiz" dediler}. (Haşr/11)
Hiç kimseye [ehad] {yani, Nebi'yeJ dönüp bakmadan uzaklaşıyordunuz. (Âl-i İmrân/153)
3. Ehad lafzı ile, mevlâ [azadlı köle] olduğu esnada Bilal kasdedilmiştir;[108] şu âyette olduğu gibi:
Onun yanında hiçbir kimsenin [ehad] karşılığı verilmesi gereken bir nimeti yoktur (yani, Ebû Bekr'in yanında, Bilal'ın bir nimeti yok ki, Ebû Bekr onu, o nimete karşılık olarak azad etmiş olsun. (Aksine Ebû Bekr, Bilal'i, Allah'ın rızasını kazanmak için azad etmiştir}}. (Ley 1/19)
Ehad, üç şekilde tefsir edilir:
1. Ehad ile, ÂUah vasfedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
O, hiç kimsenin [ehad] {yani, Allah'ın! kendisine gtiç yetiremeyeceğini mi sanıyor?! "Ben yığm yığın mal tükettim" diyor. Hiç kimsenin [ehad] {yani, Allah'ın] kendisini görmediğini mi sanıyor?! (Beled/5-7)
2. Ehad lafzı ile, Nebi (s.a) kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Sizin aleyhinize hiçbir kimseye [ehad] ebediyyen itaat etmeyiz {yani, münafıklar, "Sizin [Yahudiler] aleyhinize Muhammed'e asla itaat etmeyiz" dediler}. (Haşr/11)
Hiç kimseye [ehad] {yani, Nebi'yeJ dönüp bakmadan uzaklaşıyordunuz. (Âl-i İmrân/153)
3. Ehad lafzı ile, mevlâ [azadlı köle] olduğu esnada Bilal kasdedilmiştir;[108] şu âyette olduğu gibi:
Onun yanında hiçbir kimsenin [ehad] karşılığı verilmesi gereken bir nimeti yoktur (yani, Ebû Bekr'in yanında, Bilal'ın bir nimeti yok ki, Ebû Bekr onu, o nimete karşılık olarak azad etmiş olsun. (Aksine Ebû Bekr, Bilal'i, Allah'ın rızasını kazanmak için azad etmiştir}}. (Ley 1/19)