Tefsir İlminin Diğer İlimlerle İlişkisi Ders Notu (Özeti)

Hamidullah

Yönetici

Yönetici
Tem 13, 2014
2,497
T. C.
3. Tefsir İlminin Diğer İlimlerle İlişkisi:

Kur’an’ı anlama ve yorumlama konusunda, Hz. Peygamberden günümüze kadar çalışmalar devam etmiş ve bu amaçla bir çok ilim dalı ortaya çıkmıştır.Kur’an ayetlerini tefsir eden kimselerin diğer İslami ilimlerden faydalanması gerekir.

Örneğin, “hadis ilmi” Hz. Peygamberin söz ve uygulamalarıyla ilgili rivayetleri senet ve metin yönüyle inceler. Bu rivayetlerin güvenilir olanlarını, uydurma ve zayıf olanlarından ayırmaya çalışır. Böylece Kur’an’ın ilk ve en güvenilir müfessiri olan Hz. Peygambere ait söz ve uygulamaları ortaya koymuş olur. Hadis ilmi ayrıca Kur’an’ın indiği döneme ışık tutarak ayetlerin iniş sebeplerinin öğrenilmesine de katkıda bulunur. Tüm bu çalışmalarıyla Hadis ilmi, Kur’an’ın anlaşılmasında temel kaynak olan “sünnet”i ortaya koyarak tefsir ilmine kaynaklık etmektedir.

“Fıkıh usulü” ayet ve hadislerden hüküm çıkarmanın yöntemlerini belirler. “fıkıh ilmi” ise bu yöntemleri kullanarak ayetlerden hukuk ve ibadetle ilgili hükümler çıkarır. Fıkıh usulü ve fıkıh gerek yöntem ve gerekse hüküm çıkarma yönüyle özellikle ahkam ayetlerinin yorumlanması konusunda tefsir ilmine kaynaklık etmektedirler.

Kur’an’da yer alan itikad ve ahlak konularıyla ilgili ayetleri inceleyen ilim dalı ise “kelam ilmi”dir. Bu nedenle tefsir ilmi bu konularla ilgili ayetleri yorumlarken kelam ilminin ortaya koyduğu verilerden faydalanır.

Tefsir ilminde sıkça müracaat edilen bir diğer ilim dalı ise “kıraat ilmi”dir. Bu ilim dalı Kur’an’ın okunuşunun inceliklerini ortaya koyar. Kur’an ayetlerinin anlamları, kelimelerin okunuşlarıyla yakından ilgilidir. Bu nedenle kıraat ilmi, ayetlerin doğru anlaşılmasında büyük bir öneme sahiptir

Kur’an ayetlerini tefsir ederken yapılması gereken önemli işlerden biri de ayetin indiği zaman ve mekân bağlamını doğru bir şekilde belirlemektir. Bu nedenle ayetin ilgili olduğu tarihî alanı bilmek, Kur’an’ın nasıl bir topluma indirildiğini ve hangi şartlarda neleri değiştirdiğini anlamamıza ve bundan hareketle ayetlerin verdiği mesajları doğru olarak kavramamıza yardımcı olmaktadır.12Bu ihtiyaç tefsir ilminin, “İslam tarihi” ve“siyer” gibi ilimlerden sürekli olarak faydalanmasını zorunlu kılmaktadır.

Aynı şekilde Kur’an’ı Kerim’in bazı ayetlerinin doğru anlaşılması için Kur’an’ın indirildiği dönemden önceki yüzyıllara ait tarihî bilgilere ulaşmak gerekebilir. Bunun için tefsir ilmi, genel tarih bilgisine, insanın kökeni ve kültürel gelişimini inceleyen, “antropoloji”nin verilerine başvurur.
Tefsir, Kur’an ayetlerini açıklarken “dil bilimleri”nden de yararlanır. Müfessir, ilk olarak Kur’an’ın cümlelerini dil açısından inceler. Ayrıca ayette geçen kelimelerin, Kur’an’ın indirildiği dönemde, hangi anlamda kullanıldıklarını belirlemeye çalışır. Çünkü bu kelimelere tarihî süreç içerisinde farklı anlamlar yüklenmiş olabilir. Bu nedenle müfessirin Arap dilininin gramerini iyi derecede bilmesi, hatta Arap edebiyatı hakkında bilgi sahibi olması, ayetlere doğru anlamlar verebilmesi açısından çok önemlidir.

Kur’an ilahî vahyin sözlü mesajlarına “ayet” derken, Allah’ın yarattığı varlıkları da aynı şekilde“ayet” olarak isimlendirir.13 Bu durumda Kur’an Allah’ın sözlü ayetlerinden oluşurken, kâinat da Allah’ın kevnî ayetlerinden oluşmaktadır. Bu nedenle tefsir ilmi, varlıkların yaratılışı ve düzeni,sosyal olayların sebep ve sonuçlarıyla ilgili ayetleri açıklarken fizik, kimya, astronomi, tıp, biyoloji,psikoloji ve antropoloji gibi bilim dallarından istifade eder. Çünkü, fen bilimleri ve sosyal bilimler,Kur’an’ın bu konularla ilgili olan ayetlerinin doğru anlaşılmasına katkı sağlayacak bilgileri üretirler. Tefsir ilminin fen ve sosyal bilimleriyle ilişkisi çift yönlüdür. Kur’an-ı Kerim, fen ve sosyal bilimlerinin ilgilendikleri konulara değinir; ancak bu konularla ilgili ayrıntıya girmez. Kur’an’ın bu konulara değinmesinin amacı, yaratılıştaki düzen ve ahenge dikkat çekmek, insanı bu konularda düşündürmek ve böylece Allah’ın varlığının ve gücünün kavranılmasına yardımcı olmaktır. Diğer bir amaç ise insanı araştırmaya ve öğrenmeye yönlendirmek, böylece yaratılışın sırlarının kavranmasına yardımcı olacak bilimsel çalışmalara teşvik etmektir. Fen bilimlerinden “fizik”, maddeyle ilgili olayları ve bu olayların bağlı oldukları fizik kanunlarını ele almaktadır; Kimya ise cisimlerin yapısını ve atom düzenini incelemektedir. Yüce Allah Kur’an’da evrenin yaratılışı, işleyişi, varlıkların fiziki ve kimyevi yapısı ile ilgili konulara değinmekte ve bu konularda bazı somut bilgiler vermektedir. İşte bu bilgileri veren ayetlerin doğru anlaşılması için fizik ve kimya bilimlerinin verilerinden faydalanmak gerekir. Gökyüzünü ve her türlü gök cismini inceleyen ilim dalı astronomidir. Kur’an’da astronomi ile ilgili bir çok ayet bulunmaktadır. Bitki ve hayvanların doğma, büyüme ve üremesini konu edinen biyoloji ilmi ve hastalıkların tedavi ve önlenmesi ile ilgili çalışmaları yürüten tıp ilmi de bu alanlarla ilgili Kur’an ayetlerinin tefsiri açısından önemlidir. Aynı durum, insanı ruhsal yönüyle inceleyen “psikoloji” ve insanın toplumsal hayatını ele alan “sosyoloji” gibi ilim dalları için de geçerlidir. Zira Kur’an bir çok ayette bu ilim dallarının ilgilendiği konulara değinmiştir.
 

Similar threads

Üst Alt