Temel Dini Bilgiler Ders Notları

Hamidullah

Yönetici

Yönetici
Tem 13, 2014
2,497
T. C.
TEMEL DİNİ BİLGİLER DERS NOTLARI
ABDEST
Abdestin Tarifi ve Mahiyeti: Abdest İslâm’da bazı ibadetlerin yerine getirilmesi için yapılan ve bizzat kendisi de ibadet olan temizlenme şeklidir.
Abdestin Farzları: “Ey iman edenler, namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerinizle birlikte ellerinizi yıkayın. Başınızı meshedin. Her iki topuğunuzla birlikte ayaklarınızı da (yıka-yın)...” Maide suresi 6. Âyette şu dört farz belirlenmektedir:
1) Yüzü Yıkamak: 2) Kolları Yıkamak: 3) Başa Meshetmek: 4) Ayakları Yıkamak:
Abdestin sünnetleri şunlardır:
1) Niyet etmek, Abdeste “Eûzü” ve “besmele” ile başlamak.
2) Abdeste başlarken önce temiz olan elleri bileklere kadar yıkamak.
3) Mazmaza ve İstinşak: Elleri yıkadıktan sonra önce üç defa ağıza su alınıp çalkalanması ve dı-şarı atılmasına “mazmaza”, üç defa da burunun yumuşağına kadar su alınmasına ise “istinşak” denilir.
4) Misvak Kullanmak:
5) Tertibi gözetmek: (Şâfiî ve Hanbelîlere göre abdestte sıranın gözetilmesi farzdır.)
6) Abdeste sağ taraflardan başlamak ve Abdest uzuvlarını üçer defa yıkamak
7) Parmakları ve varsa sakalı hilâllemek.
8) Başın tamamını bir su ile mesh etmek, Kulakları ve Boynu mesh etmek:
9) Abdest uzuvlarını, üzerine dökülen su ile ovmak,
10) Abdest uzuvlarını ara vermeksizin yıkamak:
Abdesti Bozan Durumlar:
1) Önden veya arkadan sidik, dışkı, kan, menî, mezî, vedî gibi bir necâsetin veya herhangi bir sı-vının çıkması.
2) Arka taraftan yel çıkması.
3) Yaradan çıkan irin ve sarı su hakkında da hüküm böyledir.
4) Ağız dolusu kusmak:
5) Aklın idrak gücünü gideren durumlar abdesti bozar. Uyumak, bayılmak, akıl hastası olmak, sarhoşluk veya sara nöbeti bunlar arasında sayılabilir.
6) Namazda kahkaha ile gülmek. Kahkaha; kişinin, yakınında bulunanlar tarafından duyulacak şekilde gülmesidir..
7) Cinsel temasta bulunmak.
8) Mestler üzerine meshten itibaren mukîm için bir günün, yolcu için üç günün geçmiş olması ve-ya bunların belirtilen sürelerin içinde ayaktan çıkarılması.
9) Özürlü olan kimsenin aldığı abdestte, namaz vaktinin çıkması.
10) Teyemmüm yapmış olan kimsenin suya ulaşması. Bu son üç madde ayrıca kendi konuları içinde incelenecektir.
Abdesti Bozmayan Durumlar:
1) Kişinin vücuttan çıkan kan, irin veya sarı su, çıkış yerinin çevresine yayılmayıp, bir damla ha-linde kalırsa abdesti bozmaz.
2) Kabuk bağlamış bir yaranın kan çıkmaksızın kabuğunun düşmesi.
3) Mayasıl rutubeti ve parmak aralarındaki pişiklik.
4) Ağız dolusu olmayan kusuntu.
5) Isırılan elma veya ayva gibi sert bir meyve üzerinde yahut kullanılan misvakta görülüp akıcılığı bilinmeyen kan eseri.
6) Oturarak veya namazda iken uyumak.
7) Namazda gülümseme, abdesti de namazı da bozmaz. Ancak yalnız kendisinin işitebileceği derecedeki gülme abdesti değilse de namazı bozar.
8) Ağlamak da abdesti bozmaz.
BOY ABDESTİ (GUSÜL)
Gasl; yıkamak, gusl ve iğtisal; gusletmek, yıkanmak, demektir. Şer’î bir terim olarak; bütün vücu-dun özel bir şekilde yıkanmasını ifade eder.
Guslü gerektiren haller:
a) Cünüplük: Cinsî münasebet, ihtilam ve ne şekilde olursa olsun meninin vücûd dışına çıkması boy abdestini gerektirir.
b) Hayız ve nifas (lohusalık): Hayız ve nifas hali sona erince gusül farz olur.
c) Cenazeye gusül abdesti aldırmak: Şehit olmayan veya cünüp bulunmayan müslüman ölünün boy abdesti aldırılması İslâm toplumuna yükletilen kifâî bir farzdır.
Guslün farzları:
Guslün farzları birer defa ağzı, burnu ve bütün vücudu yıkamak olmak üzere üç tanedir.

a) Ağız ve burnu yıkamak (mazmaza ve istinşak):
b) Bütün vücudun su ile yıkanması:
Cünüp ve cünüp hükmünde olan için haram olan şeyler:
Cünüp, ay hali gören veya lohusa olan için namaz kılmak, tavaf yapmak, Kur’an-ı Kerim okumak ve mescide girmek de caiz değildir.
TEYEMMÜM
Teyemmüm su bulunmadığı veya bulunup da kullanılamadığı takdirde, temiz olan toprağa sürü-len ellerle yüzü ve dirseklere kadar kolları mesh etmektir. Ayrıca bu işin, abdestsizliği gidermek niyetiyle yapılması da gereklidir. Teyemmüm şöyle yapılır: Abdestsiz olan veya gusül yapması gereken kimse, iki elini toprak cinsinden temiz bir şeye bir kere vurup bununla yüzünü mesheder. Sonra iki elini bir daha vurup, bununla da dirseklerine kadar iki elini mesheder. Ve bu işi abdest-sizliği gidermek veya namaz kılmak yahut taharetsiz geçerli olmayan başka bir ibadette bulun-mak niyetiyle yapar. Bu duruma göre, teyemmümün farzları bir niyet ile iki meshden ibarettir. Te-yemmüm; abdestin ve gusül gerektiren durumlarda guslün yerini tutar. Teyemmümün sebepleri şunlardır:
1) Abdest veya gusle yetecek kadar su bulamamak.
2) Suyu kullanmaya gücü yetmemek:
3) Hastalık veya iyileşmenin gecikmesi:
4) Suyun aşırı derecede soğuk olması:
Teyemmümü Bozan Şeyler: Aşağıdaki durumlarda teyemmüm abdesti bozulur:
1) Abdest ve guslü bozan her şey teyemmümü de bozar.
2) Teyemmüm etmeyi mübah kılan özrün kaybolması.
3) Suyu görmek veya bir defa bile olsa yeterli miktarda su kullanacak gücü elde etmek teyemmü-mü bozar.
 

Hamidullah

Yönetici

Yönetici
Tem 13, 2014
2,497
T. C.
NAMAZ
NAMAZ VAKİTLERİ
A - Sabah Namazının Vakti: İkinci fecrin doğmasından güneşin doğmasına kadar olan süre, sabah namazının vaktidir.
B - Öğle Namazının Vakti: Öğle vakti, güneşin gökyüzünde çıktığı en yüksek noktadan batıya doğru meyletmesiyle başlar ve her şeyin gölgesinin bir misli uzamasına kadar devam eder. Cu-ma namazının vakti de, tam öğle namazının vakti gibidir.
C - İkindi Namazının Vakti: İkindi vakti, öğle vaktinin çıktığı andan itibaren başlar ve güneşin batması ile son bulur.
D - Akşam Namazının Vakti: Akşam namazının vakti, güneş yuvarlağının tam olarak batma-sıyla başlar ve şafağın kaybolması ile sona erer.
E - Yatsı Namazının Vakti: Yatsının vakti, kırmızı şafağın kaybolduğu andan itibaren başlar ve ikinci fecrin doğmasına kadar devam eder. Vitir namazının vaktinin başlangıcı, yatsı namazından sonradır. Vitrin sonu ise, ikinci fecrin doğmasından biraz önceye kadardır.
NAMAZIN FARZLARI Namazın farzları on ikidir. Bunlardan altısı daha namaza başlamadan bu-lunması gereken farzlar olup şunlardır:
A-NAMAZIN ŞARTLARI:
1) Hadesten temizlenme, Abdestsizlik, cünüplük, hayız veya lohusa hallerinde bulunmaya “ha-des hâli” denir. Abdestsizlik küçük hades, diğerleri büyük hadestir. Küçük veya büyük hadesden temizlenmek abdest almak, yıkanmak veya teyemmüm etmekle olur.
2) Necasetten temizlenme, Namazdan önce bedende sonra, elbisede veya namaz kılınacak yerde bulunan pisliği temizlemek gerekir
3) Avret yerini örtmek,
4) Kıbleye yönelmek,
5) Vakit,
6) Niyet. Allah Teâlâ için namaz kılmayı dilemek ve hangi namazın kılınacağını bilmektir.
B-NAMAZIN RÜKÜNLERİ
1) İftitah tekbiri, Namaz kılan kişinin “Allahu Ekber” demesine “iftitah tekbiri” denir.
2) Kıyam,
3) Kıraat,
4) Rukû,
5) Sücûd,
6) Son oturuş “et-Tehiyyâtü”yü okuyacak kadar bir süre oturmak.
NAMAZIN VACİPLERİ:
1) Namaza başlarken “Allahü Ekber” denilmesi vaciptir.
2) Namazlarda “Fâtiha” Sûresini okumak vaciptir.
3) Farz namazların ilk iki rek’atında Fatiha’dan sonra, başka bir sure veya bir miktar ayet-i kerime ilave etmek vaciptir.
4) Vitir namazında kunut duası okumak
5) Secdede alın ile birlikte burnu da yere koymak vaciptir.
6) Üç veya dört rekatlı namazlarda birinci oturuş vaciptir.
7) Namazların her oturuşunda tahiyyatı okumak vaciptir.
8) Namazın farzlarında tertibe riayet etmek vaciptir.
9) Namaz içinde okunan secde ayetinden dolayı tilâvet secdesinde bulunmak vaciptir.
10) Namazda, yanılmadan dolayı sehiv secdesi yapmak vaciptir.
11) Namazların sonunda selâm vermek.
NAMAZIN SÜNNETLERİ:
1) Namazlar için ezan ve kamet okumak sünnettir.
2) İftitah tekbiri için elleri yukarıya kaldırmak sünnettir.
3) Sübhâneke okumak sünnettir
4) Fatiha’dan sonra gizlice “âmîn denilmesi sünnettir.
5) Rukû ve secdeye eğilip kalkarken alınan tekbirler sünnettir.
6) Rukûdan doğrulurken; “Semiallahü limen hamideh”, arkasından da; “Rabbenâ leke’l-hamd” denilmesi sünnettir.
7) Rukû ve secde tesbihleri sünnettir.
8) Oturuşlarda tahıyyatı okurken “Lâ ilâhe” denilince, sağ elin şahadet parmağı kaldırılıp, “İllâllah” denirken indirilmesi sünnettir.
9) Namazların son oturuşlarında, gayri müekked sünnetler ile diğer nafile namazların da her otu-ruşunda tahıyyattan sonra “salli ve barik” dualarını okumak sünnettir.
Namazı Bozan Şeyler:
1) Namazda Konuşmak:
2) Yemek - İçmek:
3) Peşpeşe çok iş görmek (amel-i kesir):
4) Kıbleye sırtını çevirmek:
5) Avret yerinin açılması:
6) Namaz kılmakta olan kimsenin abdestinin bozulması:
7) Kahkaha ile gülmek:
8) Bayılmak, çıldırmak: Bu durumlarda, artık irade yok olacağı için namaz bozulur.
9) Namazın bir rüknünü veya bir şartını terk etmek
10) Bir rüknü imamdan önce yapmak:
11) Arada boşluk olmaksızın erkeğin kadınla aynı hizada namaz kılması:
12) Teyemmümle namaz kılan kişinin suyu görmesi:
13) Namaz tamamlanmadan bilerek selâm vermek:
Sehiv Secdesi:
Sehiv; bir şeyde yanılmak, onu bilmeyerek terketmek demektir. Yanılarak namazın rükünlerinden birisini tehir veya bir vacibi terk yahut tehir halinde, namazın sonunda yapılması gereken secde-lere “sehiv secdesi” denir. Yapılışı şöyledir: Bir rüknün tehiri veya bir vacibin terk yahut tehiri ha-linde son oturuşta yalnız tahiyyat okunduktan sonra iki tarafa selam verilir, daha sonra “Allahu ekber” denilerek secdeye varılıp, üç kere “Sübhane Rabbiye’l-a’la” okunur, sonra “Allahu ekber” denilerek oturulur, bir tesbîh miktarı celseden sonra yeniden “Allahu ekber” diye, ikinci secdeye varılır, yine üç defa “Sübhane Rabbiye’l-a’la” okunduktan sonra “Allahu ekber” denilerek oturulur. Tahiyyat, Salli-Barik ve Rabbena atina duaları okunduktan sonra önce sağ tarafa, sonra da sol tarafa selam verilir.
YOLCU VE YOLCUNUN NAMAZI
A- Seferîliğin Mahiyeti
:
Sefer yolculuk demektir. İslâmî bir terim olarak yolculuk belirli bir mesafeye gitmek olup, orta bir yürüyüşle üç günlük, yani on sekiz saatlik (90 km) bir mesafeden ibarettir. Vatanında veya o hü-kümdeki bir yerde oturan kimseye “mukim”, buradan çıkıp en az on sekiz saatlik mesafeye gitme-ye başlamış olan kimseye de “misafir (yolcu)” denir.
B- Seferîliğin Hükümleri:
Yolcular için bir kısım kolaylıklar, ruhsatlar getirilmiştir. Ramazanda yolculukta bulunan için oru-cunu geri bırakması mubahtır. Yolcunun mesh süresi üç gün üç gecedir. Yolcu dört rekatlı farz namazlarını ikişer rekat olarak kılar. Buna “kasrı salât” denir.
C- Misafirliğin Sona Ermesi:
Aslî vatana dönüp gelmekle yolculuk hali sona erer. Burada oturmaya niyet edilmese de sonuç değişmez.
 

Hamidullah

Yönetici

Yönetici
Tem 13, 2014
2,497
T. C.
ORUÇ
Orucun Vakti: Orucun vakti, ikinci fecirden güneşin batmasına kadar olan süredir.
Orucun Farz Olmasının Şartları:
1- Müslüman Olmak:
2- Erginlik Çağında ve Akıllı Olmak:
3– Oruç tutmaya gücü yetmek ve mukim olmak:
Orucun Sıhhatinin Şartları:
Orucun sahih olması için üç şartın bulunması gerekir. Hayız ve nifaslı bulunmamak, niyet ve oru-cu bozan hallerden uzak olmak.
Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Özürler:
Aşağıdaki sebeplerden dolayı oruç tutmamak veya tutulmuş bir orucu açmak mubahtır.
1) Sefer-Yolculuk: Ramazanda en az üç günlük, yani on sekiz saatlik bir yere gidecek kimse geceden oruca niyet etmeyebilir.
2) Hastalık: Bir kimse oruç tuttuğu takdirde ölmekten veya hastalığının artmasından veya uza-masından yahut aklının gitmesinden korkarsa, oruç tutmayabilir veya tutmakta olduğu orucu aça-bilir. Daha sonra iyi olunca bunu yalnız kaza eder.
3) Gebelik ve çocuk emzirmek: Ramazan'da gebe veya emzikli olan kadınların kendilerine ya-hut çocuklarına bir zarar gelmesinden korkmaları halinde oruç tutmamaları mübahtır. Daha sonra kaza ederler.
4) Yaşlılık: Yılın bütün mevsimlerinde oruç tutmaktan aciz olan çok yaşlı erkek ve kadınların oruç tutmamaları icmâ ile caizdir. Bunların oruçlarını kaza etmeleri de gerekmez. Çünkü oruç tu-tabilecek durumda değildirler. Bunların tutamadıkları her gün için bir yoksulu doyuracak kadar fidye vermeleri gerekir.
5) Düşmanla cihad: Ramazan ayında düşmanla savaşacak olan bir İslâm askeri, düşman karşı-sında zayıf düşeceğinden korkarsa oruç tutmayabilir. kendisine yalnız kaza gerekir.
6) Hayız ve nifas hali: Bir kadın Ramazan'da âdet görmeye başlasa veya çocuk doğursa orucu bozulmuş olur. Artık âdet günlerinde ve lohusa bulundukça oruç tutması caiz olmaz.
Orucu Bozduğu Halde Yalnız Kazayı Gerektiren Durumlar:
1) Beslenme veya tedavi olma, amacı taşımayan bir şeyi vücuda girdirmek orucu bozar ve yalnız kazayı gerektirir.
2 ) Oruçlu kimsenin bir gıda maddesini veya bir ilâcı şer'î özür sebebiyle alması yalnız kazayı ge-rektirir. Hastalık, yolculuk, ikrâh, hata, ihmal veya şüphe şer'î özürlerdendir. Bu durumlar sebe-biyle yemek yemek veya orucu bozacak şekilde ilâç kullanmak kazayı gerektirir, keffaret gerek-mez.
Orucu Bozup Hem Kaza Hem Keffâret Gerektiren Durumlar :
1) Şer'î bir özür olmaksızın gıda veya gıda özelliği taşıyan her türlü maddeyi bilerek almak.
2) Cinsî münasebet
ORUCU BOZMAYAN DURUMLAR:
1) Unutarak yemek, içmek veya cinsel temasta bulunmak.
2) Bir kimse cünüp olarak sabahlasa ve cünüplük gün boyunca devam etse de orucu bozmaz.
3) Göze ilâç damlatmak veya sürme çekmek orucu bozmaz.
4) Kan aldırmak veya hacamat yaptırmak orucu bozmaz.
5) Su ile ıslatılmış olsa bile oruçlu iken misvak kullanmak – diş fırçalamak orucu bozmaz.
6) Ağza ve buruna su vererek çalkalamak ve sümkürmek orucu bozmaz.
7) Serinlemek için yıkanmak, yüzmek orucu bozmaz.
8) Dedikodu yapmak, yalan söylemek vb bir haramı işlemek orucu bozmaz. Ancak bunları yapan günahkâr olur.
9) Boğaza duman veya un, toprak yahut kum tozları, sinek veya ilâçların tadının girmesi, eğer oruçlunun kendi isteği ve zorlaması ile olmamışsa orucu bozmaz.
10) Diş çektirmek de orucu bozmaz. Ancak kan veya ilaçtan hiç bir şeyi yutmamak gerekir.
11) Dişler arasında kalan nohut tanesinden az olan yemek kalıntılarını yutmak
12) İğne yaptırmak Ebû Yusuf ve İmam Muhammed'e göre orucu bozmaz.
13) Gül, çiçek, esans, misk gibi güzel kokuları koklamak orucu bozmaz.
Orucun Kazası: Ramazan'dan bir veya daha fazla gün oruç tutmayan kimselerin bunları kaza etmeleri gerekir. Tutmama, hastalık, yolculuk, hayız, nifas ve benzeri özürler sebebiyle, yahut kasden veya yanılarak niyeti terk etmek sûretiyle olabilir.
Oruç Keffâreti: Ramazan orucunu bilerek ve özürsüz olarak bozan bir mükellefin müslim veya gayri müslim bir köle veya cariye azat etmesinden, buna gücü yetmezse iki ay peşpeşe oruç tut-masından, buna da gücü yetmezse altmış fakire yemek yedirmesinden ibaret bir keffâret çeşidi-dir.
Oruç Fidyesi: Hiç bir şekilde oruç tutmaya gücü yetmeyenlere fidye vermek vacip olur. Bunlar-da çok yaşlı veya iyileşme ihtimali olmayan hasta kimslerdir. Bu gibi kimseler oruç tutmayarak her gün için bir yoksulu doyururlar veya fidyeyi nakit para yahut mal olarak verebilirler.
ZEKÂT
Zekâtın Tarifi: Zekât sözlükte; bereket, temizlik, üreme, çoğalma, artma ve övme anlamlarına gelir. Şer'î bir terim olarak zekât şöyle tarif edilir: Belli mal türlerinin belirli bir bölümünü, Allah Teâlâ'nın belirlediği bir kısım Müslümanlara mülk olarak vermektir.
Nisap Miktarı Mala Sahip Olmak:
Temel ihtiyaçlardan ve borçtan başka nisap miktarı veya daha fazla bir mala mâlik bulunmak ge-rekir. Bu kadar malı olmayan kimseye zekât farz değildir. Nisap, İslâm’ın bir şey hakkındaki ölçü, sınır ve alamet tayin etmiş olduğu miktardır. Servetin zekâtı gerektiren mikdarını ifade eder. Zekât konusunda altının nisabı yirmi miskal (80 gram) , gümüşün nisabı iki yüz dirhem (560 gram), koyun ile keçinin nisabı 40, sığır ile mandanın nisabı 30, devenin nisabı da 5 tir. Tarım ürünlerinden de beş vesk (yaklaşık bir ton) nisap olarak alınmıştır. Bu miktarlara ulaşmayan mal-lar için zekât gerekmez.
HAVAİC-İ ASLİYYE (ZORUNLU İHTİYAÇ MADDELERİ)
a) Mesken olarak kullanılan ev, bağ, bahçe ve tarım yapılan arazilerin kendisi.
b) Binek aracı,
c) Örfe uygun giyim ve ev eşyası.
d) Bilim adamlarının özel kütüphanesi.
e) Bir kimsenin kendisinin aile bireylerinin masrafları.
ZEKÂTA TÂBÎ OLAN MAL TÜRLERİ, NELERDEN NE KADAR
1 Altın, Gümüş,Para ve Ticaret Malları 1/40 ve %2,5
2 Koyun ve Keçi 40’tan 120’ye kadar bir koyun, 121’den 200’e kadar iki ko-yun, 201’den 399’a kadar üç koyun zekât verilir. 400 ko-yun için de dört koyun zekât gerekir. Bundan sonra her yüz için bir koyun daha verilir.
3 Sığır ve Manda Otuz sığırdan kırk sığıra kadar zekât olarak iki yaşına gir-miş erkek veya dişi bir buzağı verilir.
4 Deve Birer yaşlarını bitirmiş beş deve için bir koyun verilir.
5 Toprak Ürünleri 1/10
6 Maden ve Define 1/5
ZEKÂTIN VERİLECEĞİ YERLER
1) Fakirler: Nisap miktarı malı olmayan muhtaç kimselerdir.
2) Miskinler: Hiç bir şeye sahip olmayıp yiyeceği ve giyeceği şeyler için dilenmeye muhtaç olan yoksul kimselerdir.
3) Zekât işlerinde çalışanlar: Bunlar zekâtları toplamak için görevlendirilen memurlardır.
4) Müellefe-i kulûb: Bunlar kalpleri İslâm’a ısındırılmak istenen kimselerdir.
5) Köleler: Hürriyetini para ile satın almak isteyen kimselere de zekât verilir.
6) Borçlular: Borcu düşüldükten sonra, nisap miktarı malı kalmayan kimseler bu sınıfa girer.
7) Allah yolunda cihad edenler: Allah için savaşa hazırlanmak veya savaşta olanlara silah al-mak, bunları donatmak ve ihtiyaçlarını karşılamak için de zekât verilir.
8) Yolcu: Sefere çıkan yahut iyilik ve yararlı bir iş için yolculuk yapan ve gittiği yere yardımsız olarak ulaşamayan kimsedir.
FITIR SADAKASI
Fıtır sadakası, Ramazan ayının sonuna yetişen ve asli ihtiyaçlarının dışında en az nisap mik-tarı bir mala mâlik bulunan her hür müslüman için verilmesi vacip olan bir sadakadır. Buna kısa-ca “fitre” denir ki, fıtrat sadakası, yani sevap için verilen yaratılış atıyyesi anlamına gelir.
 

Hamidullah

Yönetici

Yönetici
Tem 13, 2014
2,497
T. C.
HAC VE UMRE
Hac sözlükte; ta'zim edilecek yer ve makamlara ziyarette bulunmaktır. Hac şer'î bir terim olarak şöyle tarif edilir: İbadet maksadıyla Arafat'ta belirli vakitte bir süre durmaktan, daha sonra Beytûllah'ı usûlüne göre ziyaret etmekten ibaret olan ve İslâm'ın şartlarından birisini teşkil eden mâli ve bedenî bir ibâdettir. Haccın Zamanı Zilhicce ayıdır.
HACCIN FARZ OLMASININ ŞARTLARI
1. Müslüman Olmak. 2. Ergin ve Akıllı Olmak
3. Hür Olmak. 4. Haccı ifâya gücünün yetmesi ( istitâa )
HACCIN EDASININ FARZ OLMASININ ŞARTLARI
1. Beden sağlığı ve sağlamlığı:
2. Gerekli maddî güce sahip olmak, 3. Yol emniyeti:
HACCIN ÇEŞİTLERİ
A - İfrâd haccı Yalnız hac yapmaya niyet edilince, buna ifrâd haccı denir.
B -Temettu haccı Hac aylarında önce umre için ihrama girip, umreyi tamamladıktan sonra, aynı yılın hac aylarında hac için yeniden ihrâma girerek yapılan hacca “temettu' haccı” denir. Bu-rada umre ve hac ayrı ayrı ihrâmla ifâ edilmektedir.
C - Kırân haccı Aynı hac mevsimi içinde umre yaptıktan sonra ihrâmdan çıkmadan yapılan hacca, “ kırân haccı ”; Kişi, umre ile haccı beraber yapmak üzere ihrâma girer; umreyi tamamlar, ihrâmdan çıkmadan Hac görevini de tamamlar.
HAC FİİLLERİNİN HÜKÜMLERİ
Hac süresince yapılan, farz, vâcip veya sünnet niteliğindeki haccın fiillerine “ Menâsik ” denir. Bu menâsikten farz olanlara rükün adı verilir.
A - Haccın Rükünleri (Farzları) :
1- İhram : Hac dışında yapılması mübah olan bazı şeyleri kendisine haram kılmak demektir. Hanefîlere göre, ihrâm haccın rüknü değil şartıdır. Bu da niyet ve telbiye ile gerçekleşir. Hac ve-ya umreye yahut her ikisine niyet etmek ve Allah için telbiye getirerek ihrâma girmekle hac ibâdeti başlamış olur.
2- Vakfe : Arafe günü, güneşin zevâlinden, kurban bayramının birinci günü şafak sökünceye ka-dar, Arafat'ta kısa bir süre de olsa durmak
3- Tavâf : Tavâf, sözlükte; ziyaret etmek, birşeyin etrafında dolaşmak demektir. Bir terim olarak; Kâbe -i Muazzama'nın etrafında yedi defa dolaşmak, anlamına gelir.
B - Haccın Vâcipleri
1) Sa'y : Safâ ile Merve arasında yedi şavtlık sa'yı yapmak,
2) Müzdelife'de vakfe :
3) Mina'da şeytan taşlamak:
4) Tıraş olmak veya saçları kısaltmak (halk veya taksîr):
5) Vedâ tavâfı ( Sader ): Hacıların Mekke'den ayrılacakları zaman, son olarak Kâbe'yi Muazza-ma'yı tavâf etmeleri vâciptir.
İHRAMLIYA YASAK OLAN FİİLLER
A - Dikişli Giysiler : Erkeğin ihrâma girmesiyle, başının tamamını veya bir bölümünü, dikişli ve-ya dikişsiz bir örtüyle örtmesi haramdır. Kadın, ihrâmda üç konuda erkekten ayrılır: Dikişli elbise giymek, mest giymek ve başını örtmek.
B - Bedenini Rahatlatmak : İhrâmlının kokulanmak, saç ve kılları gidermek, tırnak kesmek ve benzeri yollarla rahatlaması câiz görülmemiştir.
C - Cinsel Yasaklar : Evlilik akdi, cinsî münâsebet ve münâsebete yol açan şeylerle ilgli yasak-lar bunlar arasındadır.
HACLA İLGİLİ UYGULAMA
1) İhrâma girmek.
2) Hacerü'l - Esved köşesinden başlanarak kudûm tavafı yapılır.
3) Sa'y . Safâ ile Merve arasında, dört defa Safâ'dan Merve'ye, üç defa da Merve'den Safâ'ya gi-der gelir.
4) Yalnız hacca niyet eden kimse, sa'y'dan sonra Mekke'de yine ihrâmlı olarak kalır; dilediği za-man Beytullah'ı nâfile tavâf eder. Zilhiccenin sekizinci günü Mina'ya gider, orada kalır.
5) Arafat'ta kalış. Arafe günü, güneşin doğmasından sonra Mina'dan Arafat'a gider. Öğle ve ikindi namazlarını imamla birlikte birleştirerek kılar (cem’i takdim). Haccın vakfe rüknünü ifâ ettikten sonra, güneşin batışını müteâkip Müzdelife'ye geçer.
6) Müzdelife'de gecelemek. Müzdelife; Mina ile Arafat arasındadır. Hacılar, burada bayram akşa-mı, akşamla yatsı namazını, şafak kaybolduktan sonra birleştirerek kılarlar (cem’i te’hir) ve gü-neş doğmadan önce Mina'ya gidilir.
7) Şeytan taşlama. Bayramın birinci günü, Akabe cemresine yedi tane küçük taş atılır.
8) Sonra saçlar tıraş edilir veya kısaltılır. Bundan sonra normal elbiseler giyilir, eşiyle cinsel te-mas dışında tüm ihrâm yasakları sona erer.
9) Mümkün olursa, aynı gün ziyâret tavâfı yapılır; iki rekât tavâf namazı kılınır; Ziyaret tavâfından sonra artık cinsel temas da serbest olur.
10) Bundan sonra bayramın ikinci, üçüncü ve dördüncü günleri ilk, orta ve büyük ( akabe ) şeyta-na yedişer taş atarlar.
11) Vedâ tavâfı. Taşlamalar bittikten sonra artık memleketlerine dönecek olan hacılar yüzlerini Beytullah tarafından ayırmayarak hüzünlü bir şekilde geri geri çekilir ve Harem- i Şeriften çıkar-lar.
UMRE VE UYGULAMASI
Yalnız umre yapmak isteyen kimse, Mikat'ta, umre yapmaya niyet edip ihrâma girer. Mekke-i mükerreme'ye girince umre için tavâfta bulunur. Bundan sonra Safa ile Merve arasında yedi defa sa'y yapar. Daha sonra saçlarını tıraş ettirmek veya kısaltmak sûretiyle umresini tamamlamış ve ihrâmdan çıkmış olur. Artık Mekke'de kaldığı sürece Kâbe'yi nâfile olarak tavâf edebilir. Normal elbiselerini giyer ve kendisine daha önce helâl olan şeyler yine helâl olmuş olur.
Umrenin rüknü tavâftır. Vâcipleri ise; Safa ile Merve arasında sa'y yapmak, tıraş olmak veya saç-ları kısaltmaktan ibarettir.
UMRENİN HACDAN FARKLARI
• Umre, hac zamanı dışında her zaman yapılabilir.
• Bir sene içinde ancak hac bir kez yapılabilir, ancak umre birden fazla yapılabilir.
• Hac farz, umre ise sünnettir.
• Umrede sadece ihrama girilerek Kabe tavaf edilir ve sa’y yapılır.
• Umrede vakfe, şeytan taşlama ve kurban kesme yoktur.
KURBAN
Kurban bayramı günlerinde kesilen kurbanlık hayvana “udhiye” denir. Terim olarak kurban, Al-lah Teâlâ’ya yaklaşmak için kurban niyetiyle belirli vakitte kesilen özel hayvanın adıdır. Kurban kesmek, zekât ve bayram namazları gibi hicretin ikinci yılında meşrû kılınmıştır.
Kurban Kesmenin Hükmü: Kurban bayramında, Allah’a yaklaşmak niyetiyle kurban kesmek hür, mukîm, müslüman zengin olan kimselere vaciptir. Zenginden maksad; temel ihtiyaçlarının dışında nisap miktarı mala sahip olmaktır. Bu da fitre nisabıyla aynı olup, üzerinden bir yıl geç-mesi şartı da aranmaz. Yani bayram sabahı 200 dirhem gümüş veya 20 miskal altın veya bunla-rın karşılığı olan para veya ticaret malına sahip bulunan kimseye kurban vacip olur
Kurban Kesmenin Vakti ve Şekli:
Kurban kesilecek zaman, kurban bayramının birinci,ikinci ve üçüncü günüdür. Fakat birinci gü-nünde kesmek daha faziletlidir.
KURBANIN TÜRÜ Kurbanlar; yalnız koyun, keçi, deve ve sığır türü hayvanlardan kesilebilir. Ya-ban sığırı, geyik gibi yabani hayvanlarla, tavuk, horoz, kaz gibi evcil hayvanlar kurban edilemez-ler. Koyun ve keçi bir yaşında sığır cinsi 2 yaşında deve ise en az beş yaşında olmalıdır. Koyun ve Keçi sadece bir kişi için kurban olarak kesilebilirken sığır ve deve 7 kişiye kadar ortaklaşa kurban edilebilirler.
 
Üst Alt