Takva

Hamidullah

Yönetici

Yönetici
Tem 13, 2014
2,497
T. C.
TAKVÂ Lûgat mânâsı, gayet iyi korunup sakınmak ve sipere girip nefsi kötülüklerden kurtarmaktır.(1) İmam-ı Kuşeyrî'ye göre takvanın aslı önce şirkten, sonra günahlardan daha sonra da şüpheli şeylerden sakınmaktır. Tasavvuf ehline göre takva dörde ayrılır: "Avamın takvası şirkten sakınma, havasın takvası günahlardan kaçınmak, âriflerin takvası sebeplere yapışmaktan uzaklaşma ve safvet ehlinin takvası, Allah'tan, Allah'a sığınmadır."(2) İnsanların büyük çoğunluğu avam durumunda olduğuna göre; "takva, şirkten sakınmadır" şeklinde tarif edilebilir. Nitekim Muaz b. Cebel (ra) takvayı şöyle tarif ediyor: "Muttakiler (takva ehli olanlar) şirkten ve putlara tapmaktan korunan, ibadeti sırf Allah rızası için yapan ve cennete lâyık olan kimselerdir." Takva denilince, kalbe yerleşen iman akla gelir. Nitekim Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Takva kalptedir" buyurmasının hikmeti budur.(3) İbn-i Abbas (ra)'tan gelen rivayet de şöyledir: "Muttakiler, Allah'a şirk koşmaktan korunan ve fiilerini O'na ibadet etmeye göre düzenleyen mü'minlerdir."(4).Kur'ân-ı Kerîm'de; "Ey İnsanlar, hakikat biz sizi bir erkekle, bir dişiden (Âdem ile Havva'dan) yarattık. Sırf birbirinizle tanışmanız için büyük büyük cemiyetlere, küçük küçük kabilelere ayırdık. Şüphesiz ki, sizin Allah nezdinde en şerefliniz, takvaca en ileri olanınızdır."(5) buyurulmuştur. Bütün müfessirler bu âyet-i kerimede geçen "etkaküm" lafzının, takvadan ism-i tafdil olduğu hususunda müttefiktirler. Ayrıca, takva'nın insanı ebediyyen cehenneme sürükleyen şirk ve küfürden kurtulmakla başladığını zikretmişlerdir.Şurası unutulmamalıdır ki, ideolojik sistemlerin, insanların zihinlerinde cirit attığı bir dönemde, avamın takvası şirkten korunmadır. Bu sanıldığı kadar kolay değildir. Hz. Ebû Bekir (ra)'den rivayet edilen şu hadis-i şerife dikkat edelim. Resûl-i Ekrem (sav) buyurmuşlardır ki: "Şirk sizin aranızda karıncanın kımıldamasından daha gizlidir." Ben "ey Allah'ın Rasûlü!.. Şirk ancak Allah azze ve celle'den başkasına ibadet etmek değil midir, yahud Allah'la birlikte başkasına tapmak değil midir?" dedim. Rasûlullah (sav): "Allah hayrını versin ey Sıddık!.. Şirk sizin aranızda karıncanın kımıldamasından daha gizlidir. Sana onun büyüğünü, küçüğünü giderecek bir şey haber vereyim mi?" dedi Ebû Bekir (ra): "Hay hay yâ Rasûlallah" diye cevap verince, "Her gün üç defa, `ey Allah'ım!.. Bile bile şirk koşmaktan sana sığınırım. Bilmediklerinden de senden af dilerim!" dersin. Şirk: Bana filân ve Allah verdi demendir. Denktaşlık ise: `Eğer filân olmasaydı, beni filanca öldürecekti' demektir!.." buyurdular.(6) Allah'ın indirdiği hükümlerin inkâr edildiği cahiliyye düzenlerinde "takva" konusu çok önemlidir. Bu sebeple takvayı şu şekilde tarif etmek mümkündür: Cahiliyye toplumlarında, tâgûtların hükümlerini reddetmek ve Allah'ın çizdiği hududlar içerisinde hayatı tanzim etmeye gayret sarfetmektir.
 
Üst Alt