Takiyye

Hamidullah

Yönetici

Yönetici
Tem 13, 2014
2,497
T. C.
TAKİYYE İhtiyat, korku ve gizlenmek mânâsına olup, mecburiyet veya zarar tehdidi karşısında dinin icaplarından muafiyet için kullanılan tâbirdir.(1) İmam-ı Serahsî: "Bir mü'minin ölüm ve işkenceden kurulmak için, olduğundan başka türlü görünmesi ve davranmasına takiyye denir"(2) hükmünü zikrediyor. Kur'ân-i Kerim'de: "Mü'minler, mü'minleri bırakıp kâfirleri dost edinmesinler; kim böyle yaparsa Allah katında bir değeri yoktur, ancak onlardan sakınmanız müstesnadır..."(3) buyurulmuştur. Bu âyet-i kerimede geçen "ancak onlardan sakınmanız müstesnadır" hükmünü izah ederken Ebû Bekir el-Cessas; "hayatınızın veya bazı uzuvlarınızın imha edilmesinden korkmanız halinde inanmıyarak (kalben mükreh olarak) onlara dost görünmeniz müstesnadır."(4) buyuruyor. Hanefi fûkahası, bunun ikrah-ı mülci ânında bir ruhsat olduğunda müttefiktir. Tefsir-i Kurtubî'de: İmam Hasan el-Basrî (rha)'nin: "Müslümanlar için takiyye ruhsatını kullanmak kıyamete kadar câizdir. Ancak bu ruhsatın kâfirlere müdahane (dalkavukluk) ve şirin görünmek için kullanılması haram olur."(5) buyurduğu kayıtlıdır. İmam-ı Serahsî; takiyye'nin sadece kâfire karşı değil, ikrah-ı mülci ânında zâlim yönetimlere de uygulanabileceğini beyan ediyor.(6)Takiyye ehl-i sünnet ve'l-cemaat mezhebinde, bir ruhsat olarak önemli yer tutar. Ancak şia da "takiyye" usûl-ü dindendir. Cafer-i İsna Aşari mezhebinde, "takiyyeyi terketmek tıpkı namazı terketmek gibidir." Cafer-i Sadık (rha)'ın "İmamet bir görüş meselesi olduğu müddetçe, insanlarla (düşmanlarla) dıştan kaynaşın, ama içten onlara karşı durun" dediği zikredilir(7). Tarih boyunca şianın; "takiye" hususunda titizliği, sözlerin ihtiyatla karşılanmasına sebep olmuştur.
 
Üst Alt