İtteqü Hakkında

Cansu

Bismillahirrahmanirrrahim
Tem 11, 2014
525
Denizli
İtteqü

îtteqû, beş şekilde tefsir edilir:

1. Ittegû [ittiqa edin], huşu duyun manasında kul­lanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Ey insanlar! Rabbinize ittiqâ edin {yani, Rabbinize huşu duyun}! (Nisâ/1)

Ey insanlar! Rabbinize ittiqâ edin {yani, Rabbinize huşu duyun}; doğrusu Saat'in zelzelesi çok dehşetli bir şeydir. (Hacc/1)

Hani kardeşleri Hûd onlara, "İttiqâ etmez misiniz" {yani, Allah'a huşu duymaz mısınız}? demişti. (Şu'arâ/124)

(Nûh, kavmine şöyle demişti): "Ittiqâ etmez misiniz" {yani, Allah'a huşu duymaz mısınız}'? (Şu'arâ/106)

(Salih, kavmine şöyle demişti): "İttiqâ etmez misiniz" {yani, Allah'a huşu duymaz mısınız}? (Şu'arâ/142)

(Lût, kavmine şöyle demişti): "İttiqâ etmez inisiniz" {yani, Allah'a huşu duymaz mısınız}? (Şu'arâ/161)

(Şu'ayb, kavmine şöyle demişti): "İttiqâ etmez misi­niz" {yani, Allah'a huşu duymaz misinizi? (Şu'arâ/177)

İbrahim'i (de rasûl olarak gönderdik). Hani o kavmi­ne şöyle demişti: "Allah'a ibâdet edin ve O'na ittiqâ edin" {yani, O'na huşu duyun!. (Ankebût/16)

2. İttegû, ibâdet edin manasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Uyarın ki: Benden başka ilah yoktur. O halde Bana ittiqâ {yani, ibâdet} edin! (Nahl/2)

Öyle iken Allah'ın gaynsına mı ittiqâ ediyorsunuz (yani, Allah'tan başkasına mı ibâdet ediyorsunuz I hâ­lâ Allah'a ibâdet etmeyecek misiniz}1? (Nahl/52)

Sizin O'ndan gayrı ilahınız yoktur. Öyle iken ittiqâ {yani, ibâdeti etmez misiniz? (Mü'minûn/23)

Ben sizin 'Rabbinizim; öyleyse Bana ittiqâ (yani, ibâ­det} edin![167] (Mü'minûn/52)

Fir'avn kavmine (git). Hâlâ ittiqâ {yani, ibâdet} etme­yecekler mi? (Şu'arâ/11)

3. Ittequllâhe [Allah'a ittigâ edin] ibaresi, Allah'a isyan etmeyin anlamında kullanılmıştır; şu âyette ol­duğu gibi:

Evlere kapılarından gelin ve Allah'a ittiqâ edin (yani, size verdiği emirler hususunda O'na isyan etmeyin}! (Bakara/189)

4. et-Taqvâ, teuhîd anlamında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Allah'a ittikâ edin {yani, Allah'ı birleyin} diye tavsiye ettik. Eğer küfrederseniz, şüphesiz göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. (Nisâ/131)

Allah onların kainlerini taqvâ {yani, teuhîd} için imti­han etmiştir. (Hucurât/3)

5. et-Taqvâ, ihlâs anlamında kullanılmıştır; şu âyette olduğu gibi:

Şüphesiz ki o, kalblerin taqvâsmdandır {yani, kalble-rin ihlâsındandır}. (Hacc/32)
 
Similar threads
Thread starter Başlık Forum Cevaplar Tarih
Cansu İlâ Hakkında I - İ 0
Cansu İqâmu's-Salât Hakkında I - İ 0

Similar threads

Üst Alt