12 Mart Tiyatro Metni (Bir Gazinin Verdiği Ders)

Samyeli

Yönetici

Yönetici
Tem 11, 2014
473
12 Mart Tiyatro Metni (Bir Gazinin Verdiği Ders)
12 MART TİYATRO METNİ BİR GAZİNİN VERDİĞİ DERS

(Gazi kıyafetiyle bir ihtiyar bankta oturmaktadır. Onu gören iki genç ukala, alaycı bir tavırla yaklaşırlar)
1.GENÇ: Hey, kanka şuna bak! Kimmiş bu pamuk dede?
2.GENÇ: Üf! Kanka, uçtum ya! Hangi memleketten, nerden gelmiş bu pamukçuk?
Ne komik ya !
1.GENÇ: Bugünün de şamatası çıktı… Hadi konalım şunun yanına da biraz kafa bulup keyfimize bakalım.
2.GENÇ: Bana da daral gelmişti ya. Yaşa sen be kanka! (ihtiyarın yanına otururlar)
1.GENÇ: Selam dedecik! Oturabilir miyiz?
İHTİYAR: Ve aleykümselam buyurun gençler.(tebessümle başını eğer) Hoş geldiniz sefa getirdiniz. Nereden böyle?
1.GENÇ: Arkadaşla okulu kırdık da bugün. Şöyle turlarken seni görünce…
2.GENÇ: Evet seni görünce “Şu dedecik kimdir nedir, neden böyle yalnız başına oturmaktadır?” dedik de…
1.GENÇ: Yarenlik edelim biraz dedeciğimize, diye düşündük, kötü mü ettik?
İHTİYAR: İyi ettiniz yavrum Allah razı olsun sizden. İhtiyarlık malumunuz. Öyle çok eşi dostu olmuyor. İşte ben de arada bu parka gelir kuşlarla, ağaçlarla vakit geçiririm, bir dost bulamazsam.
1.GENÇ: (Alaycı) Vah dedeciğim. Bu ihtişamlı görüntünün altında yalnız ve hüzünlü bir kalp yatıyor demek ki.
İHTİYAR: Bugünleri gösteren Allah’a duacıyız. Şükürler olsun…
2.GENÇ: Ama dedeciğim uzaktan öyle muhteşem duruyorsun ki. Bu ne kıyafet böyle bittim yaa. Şu sırmalara, madalyalara, düğmelere bak hele! Sen nerelisin, nereden geldin dede?
1.GENÇ: Yoksa sen… A tamam buldum. Sen dizi de falan oynuyorsun. Artist yani… Ondan böyle giyindin.
2.GENÇ: Doğru dostum ya! Dur bakalım hangi diziydi, filmdi?
İHTİYAR: Ne dizisi ne filmi torunlar! Neden bahsediyorsunuz siz? Anlamadım.
1.GENÇ:
Dedeciğim ben böyle kıyafeti filmlerde gördüm sadece. Atatürk, Kurtuluş Savaşı falan…
2.GENÇ: Evet, sahi meşhur falansan bir imza çakarsın gömleğime. Tüfeğin de var mı dede? (Gülerler)
İHTİYAR: Ne imzası torunlar? Ne diyorsunuz siz?
1.GENÇ: Tamam da dedeciğim ne iştir bu kıyafet?
2.GENÇ: Yeni moda mı yoksa bu? Son ihtiyar kreasyonu mu? Yakışmış hani, çakı gibisin maşallah…
İHTİYAR: Torunlar! Cahilliğinizi bağışlayıp kızmıyorum size. Yoksa bu bastonu kırardım sırtınızda. Ama ne yapacaksın gençlik bir tuhaf şimdi. Hem cahil, hem… Neyse… Okullarınızı iki de bir asmasaydınız, orada anlatılıyor bunlar…
1.GENÇ: Gezmek varken sıkılıyoruz be dede.
2.GENÇ: Gençlik var be dede… Hem daha söylemedin neden böyle giyindiğini.
İHTİYAR: Peki öyleyse. Madem merak ettiniz… Adlarınız ne sizin torunlar.
1.GENÇ:
Mehmet.
2.GENÇ: Benimki de Asım… Şöyle modern bir isim koyamamış bizimkiler.”Aso” derler bana arkadaşlar.
İHTİYAR: Ha, tamam, işimi kolaylaştırdın şimdi benim. Aso maso değil, önce o Asım ismini gururla taşıyacaksın. Kim olduğunu biliyor musun onun?
2.GENÇ: Yo, kimmiş sahi?
İHTİYAR: Asım. İstiklal Marşı’mızın şairi büyük üstat Mehmet Akif’in Türk gençliğine örnek olarak belirlediği sembol bir şahsiyettir.
2.GENÇ: Ben bir şey anlamadım yaa…
İHTİYAR: Mehmet Akif’i biliyorsun değil mi? Hani şu İstiklal Marşı’mızın şairi… Okula gittiğiniz zaman okuyorsunuz ya…
1.GENÇ: Evet. Gidebildiğimiz zamanlar söylüyoruz…
İHTİYAR: Ha, işte onun yazan Mehmet Akif’in “Safahat” adlı kitabında bahseder Asım’dan. Ona göre Asım ve onun sembolize ettiği Türk gençleri dilini, dinini, örfünü, âdetini iyi bilen; vatanına değerlerine, milletine sahip çıkan nesiller olarak ülkemize hizmet edeceklerdir. Büyüklerin senin adına ondan Asım vermişler. Kıyafete gelince ben her milli bayram ve 12 Mart’ta bu kıyafeti giyer öyle çıkarım dışarı.
2.GENÇ: Allah Allah…
İHTİYAR: Tabii bu madalyam dikkatinizi çekmişti demin. İstiklal Savaşı gazilik madalyası bu. Kolay kazanmadık. Ne cepheler gördü bu gözler, bu beden. Onbinleri, yüz binleri, şehit verdik bu uğurda. Çanakkale Savaşı’nda sizsin akranlarınız hatta küçükleriniz okullarını bırakıp koştular cepheye. Çoğu da dönemediler geriye. Bugün böyle rahatça, serbest gezebiliyorsanız onlar ve tabi başlarındaki büyük kumandan M.K Atatürk sayesindedir. Merhum Akif’te bu mücadeleye en büyük katkıyı verdiği vaazlar ve yazdığı o muhteşem İstiklal Marşı ile sağlamıştır. Bu büyük mücadele ancak böyle büyük bir üstat tarafından anlatılabilirdi. İşte İstiklal Marşı’mız böyle doğdu. (Ayağa kalkar.)

Sözün kısası ben her mili bayramda ve 12 Mart’ta, yani İstiklal Marşı’mızın kabul yıldönümünde bu sebeple bu kıyafetleri giyer, gururla çıkarım dışarı. Şimdi anladınız mı beni torunlar? Anladınız mı? (bastonu yere vurur)

1.GENÇ: Anlaşıldı, anlaşıldı sayın dedem… Doğrusu biz gırgır geçip biraz eğlenelim dedik ama… Sen dağıttın bizi, hiç unutamayacağımız bir ders verdin. Hakkını helal et!(İhtiyarın elini öperler)Hadi, Aso gidelim.
2.GENÇ: Aso mu? Aso, maso yok artık dostum! Asım’ım ben, Asım. İsmiyle ve nesli olmakla bundan böyle gurur duyacak olan Asım!
 
Üst Alt