Yasuddune
Yasuddûne, dört şekilde tefsir edilir:
1. Yasuddûne; mani olmak, engellemek, alıkoymak manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Onlar ki, küfretmekte ve Allah yolundan tasaddi etmektedirler {yani, insanları Allah'ın dîni islâm'dan, ona girmekten alıkoy arlar}. (Muhammed/1)
Şüphe yok ki o küfredenler ve Allah yolundan tasaddi edenler {yani, insanları İslâm dîninden alıkoyanlar}... (Hacc/25)
2. Yasuddûne, yüz(ü) çevirmek manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Münafıkların senden tasaddi ettikçe ettiklerini (yani, senden yüzlerini çevirdikçe çevirip başkasına yöneldiklerini} görürsün. (Nisâ/61)
Başlarını döndürürler ve onları görürsün ki: büyük-lenerek tasaddi ederler {yani, yüzçevirirler ve onlar büyüklenirler}. (Münâfikûn/5)
Onlardan kimi de ondan tasaddi etti (yani, ondan yüzçevirdi: imândan}. (Nisâ/55)
3. Tasaddâ,[79] yönelmek manasında kullanılır; şu
âyette böyledir:
Amma, istiğna eden kimseye gelince, sen ona tasaddi ediyorsun {yani, ona yöne Uy or sun/yüzünü ona doğru çeviriyorsun}. (Abese/5-6)
4. Yasuddûne, gülmek manasında kullanılmıştır; şu âyette böyledir:
Meryem oğlu bir mesel olarak darbedilince, hemen kavmin bundan dolayı tasaddi ettiler (yani, gürültülü bir şekilde güldüler, istihza !alay ettiler}. (Zuhruf/57)
Yasuddûne, dört şekilde tefsir edilir:
1. Yasuddûne; mani olmak, engellemek, alıkoymak manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Onlar ki, küfretmekte ve Allah yolundan tasaddi etmektedirler {yani, insanları Allah'ın dîni islâm'dan, ona girmekten alıkoy arlar}. (Muhammed/1)
Şüphe yok ki o küfredenler ve Allah yolundan tasaddi edenler {yani, insanları İslâm dîninden alıkoyanlar}... (Hacc/25)
2. Yasuddûne, yüz(ü) çevirmek manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Münafıkların senden tasaddi ettikçe ettiklerini (yani, senden yüzlerini çevirdikçe çevirip başkasına yöneldiklerini} görürsün. (Nisâ/61)
Başlarını döndürürler ve onları görürsün ki: büyük-lenerek tasaddi ederler {yani, yüzçevirirler ve onlar büyüklenirler}. (Münâfikûn/5)
Onlardan kimi de ondan tasaddi etti (yani, ondan yüzçevirdi: imândan}. (Nisâ/55)
3. Tasaddâ,[79] yönelmek manasında kullanılır; şu
âyette böyledir:
Amma, istiğna eden kimseye gelince, sen ona tasaddi ediyorsun {yani, ona yöne Uy or sun/yüzünü ona doğru çeviriyorsun}. (Abese/5-6)
4. Yasuddûne, gülmek manasında kullanılmıştır; şu âyette böyledir:
Meryem oğlu bir mesel olarak darbedilince, hemen kavmin bundan dolayı tasaddi ettiler (yani, gürültülü bir şekilde güldüler, istihza !alay ettiler}. (Zuhruf/57)