“NAMAZ KÖTÜLÜKLERDEN ALIKOYAR”
İslam Dininin ne olduğunu, nasıl yaşanacağını biz, Kur’an-i Kerimden ve o Kur’an’ı bize getiren Sevgili peygamberimizden öğreniriz.
“Cibril Hadisi” diye bilinen meşhur ve Sahih hadiste Cebrail aleyhisselam, sevgili peygamberimize “İslam nedir?” diye sorduğunda şu anda Türkiye’de milyonlarca insanımızın ezbere söyleyebildiği “İslam’ın Şartı Beştir” dedikten sonra sayabildiği beş şeydir.
Ayrıca Sevgili peygamberimiz,
عَنِ ابْنِ عُمَرَ ، رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا ، قَالَ : : قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم بُنِيَ الإِسْلاَمُ عَلَى خَمْسٍ شَهَادَةِ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ ، وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللهِ ، وَإِقَامِ الصَّلاَةِ ، وَإِيتَاءِ الزَّكَاةِ وَالْحَجِّ ، وَصَوْمِ رَمَضَانَ
“İslam Beş şey üzerine bina edilmiştir:
1- Allahtan başka yaratan, yaşatan ve yöneten yoktur, Muhammed onun rasülüdür” diye şahitlik yapmak,
2- Namazı dosdoğru kılmak,
3- Zekatı vermek,
4- Hacca gitmek
5- Oruç tutmak.” Buyurmuş. (Buhari, Sahih, K. İman hadis 8, Müslim, Sahih, K. İman, bab 7, hadis no 120)
Diğer haram ve yasaklar yine bir çok ayet ve hadisle bildirilmiş ama bu beş şart Kur’an’ın diğer emir ve yasaklarının usulüne uygun yaşanmasını düzenleyen itikad ve ibadetlerimizdir.
Sevgili peygamberimiz Muaz bin Cebel’i Yemen’e gönderirken:
أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بَعَثَ مُعَاذًا رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ إِلَى الْيَمَنِ فَقَالَ ادْعُهُمْ إِلَى شَهَادَةِ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَأَنِّي رَسُولُ اللَّهِ فَإِنْ هُمْ أَطَاعُوا لِذَلِكَ فَأَعْلِمْهُمْ أَنَّ اللَّهَ قَدْ افْتَرَضَ عَلَيْهِمْ خَمْسَ صَلَوَاتٍ فِي كُلِّ يَوْمٍ وَلَيْلَةٍ فَإِنْ هُمْ أَطَاعُوا لِذَلِكَ فَأَعْلِمْهُمْ أَنَّ اللَّهَ افْتَرَضَ عَلَيْهِمْ صَدَقَةً فِي أَمْوَالِهِمْ تُؤْخَذُ مِنْ أَغْنِيَائِهِمْ وَتُرَدُّ عَلَى فُقَرَائِهِمْ
“Onları kelime-i tevhide davet et. Bu davete boyun eğerlerse, onlara bir gün ve gecede beş vakit namaz kılmalarını onlardan iste. Bunu kabul ederlerse zenginlerinden alınarak fakirlerine verilmek üzere kendilerinin zekat ibadetini yerine getirmelerini iste.” Buyurur. (Buhari, Sahih, K. İman Bab vücuzzekat, hadis no 1308)
Bir topluma önce insanın insana kul olmayacağı, onunla senin aranda fark olmadığı, sana emir ve yasak koyma yetkisinin yaratan Allah’a ait olduğu, onun emir ve yasaklarını da yine onun seçtiği elçinin getireceğine iman etmesi sağlanır.
Boyunduruktan kurtulmuş insanların günde beş defa bir araya gelecek, omuz omuza verecek, aynı yöne dönecek yerlerinin olması için mesciddde namaz kılınması, imanda ve ibadette bir araya gelenlerin mali yönden desteklenmesi için de zekatın zenginlerden alınıp fakirlere verilmesi emredilir.
Ayrıca Rabbimiz, hakkı verilerek kılınan namazın insanı bütün kötülüklerden alıkoyduğunu haber verir:
اتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ وَأَقِمِ الصَّلَاةَ إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَىٰ عَنِ الْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَر وَلَذِكْرُ اللَّهِ أَكْبَرُ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ
“(Resûlüm, Sana vahyedilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.” (Ankebut süresi ayet 45)
Namazı hakkıyla kılmak demek, niyetin halis olması demektir.
Servet, şehvet, şöhret elde etmek için kılınan namaz, insanı kötülüklerden alıkoymaz.
Namazda okuyacağı ayetlerin harflerinin hakkını vererek okumak,
Okuduğu ayetlerin manasını anlayarak okumak.
Kur’an’ın ifadesiyle okuduklarında “Ne söylediğini bilmek” (Nisa süresi ayet 43)
Namazda iken Rabbin huzurunda olduğunu unutmadan namaz kılmak.
Namaz kılarken işlerimizi de takip etme, çek, senet, oy, kâr, çalma, çırpma, zimmet, şehvet…. peşinde koşmamak gerekir. Mahmut Toptaş
İslam Dininin ne olduğunu, nasıl yaşanacağını biz, Kur’an-i Kerimden ve o Kur’an’ı bize getiren Sevgili peygamberimizden öğreniriz.
“Cibril Hadisi” diye bilinen meşhur ve Sahih hadiste Cebrail aleyhisselam, sevgili peygamberimize “İslam nedir?” diye sorduğunda şu anda Türkiye’de milyonlarca insanımızın ezbere söyleyebildiği “İslam’ın Şartı Beştir” dedikten sonra sayabildiği beş şeydir.
Ayrıca Sevgili peygamberimiz,
عَنِ ابْنِ عُمَرَ ، رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا ، قَالَ : : قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم بُنِيَ الإِسْلاَمُ عَلَى خَمْسٍ شَهَادَةِ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ ، وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللهِ ، وَإِقَامِ الصَّلاَةِ ، وَإِيتَاءِ الزَّكَاةِ وَالْحَجِّ ، وَصَوْمِ رَمَضَانَ
“İslam Beş şey üzerine bina edilmiştir:
1- Allahtan başka yaratan, yaşatan ve yöneten yoktur, Muhammed onun rasülüdür” diye şahitlik yapmak,
2- Namazı dosdoğru kılmak,
3- Zekatı vermek,
4- Hacca gitmek
5- Oruç tutmak.” Buyurmuş. (Buhari, Sahih, K. İman hadis 8, Müslim, Sahih, K. İman, bab 7, hadis no 120)
Diğer haram ve yasaklar yine bir çok ayet ve hadisle bildirilmiş ama bu beş şart Kur’an’ın diğer emir ve yasaklarının usulüne uygun yaşanmasını düzenleyen itikad ve ibadetlerimizdir.
Sevgili peygamberimiz Muaz bin Cebel’i Yemen’e gönderirken:
أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بَعَثَ مُعَاذًا رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ إِلَى الْيَمَنِ فَقَالَ ادْعُهُمْ إِلَى شَهَادَةِ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَأَنِّي رَسُولُ اللَّهِ فَإِنْ هُمْ أَطَاعُوا لِذَلِكَ فَأَعْلِمْهُمْ أَنَّ اللَّهَ قَدْ افْتَرَضَ عَلَيْهِمْ خَمْسَ صَلَوَاتٍ فِي كُلِّ يَوْمٍ وَلَيْلَةٍ فَإِنْ هُمْ أَطَاعُوا لِذَلِكَ فَأَعْلِمْهُمْ أَنَّ اللَّهَ افْتَرَضَ عَلَيْهِمْ صَدَقَةً فِي أَمْوَالِهِمْ تُؤْخَذُ مِنْ أَغْنِيَائِهِمْ وَتُرَدُّ عَلَى فُقَرَائِهِمْ
“Onları kelime-i tevhide davet et. Bu davete boyun eğerlerse, onlara bir gün ve gecede beş vakit namaz kılmalarını onlardan iste. Bunu kabul ederlerse zenginlerinden alınarak fakirlerine verilmek üzere kendilerinin zekat ibadetini yerine getirmelerini iste.” Buyurur. (Buhari, Sahih, K. İman Bab vücuzzekat, hadis no 1308)
Bir topluma önce insanın insana kul olmayacağı, onunla senin aranda fark olmadığı, sana emir ve yasak koyma yetkisinin yaratan Allah’a ait olduğu, onun emir ve yasaklarını da yine onun seçtiği elçinin getireceğine iman etmesi sağlanır.
Boyunduruktan kurtulmuş insanların günde beş defa bir araya gelecek, omuz omuza verecek, aynı yöne dönecek yerlerinin olması için mesciddde namaz kılınması, imanda ve ibadette bir araya gelenlerin mali yönden desteklenmesi için de zekatın zenginlerden alınıp fakirlere verilmesi emredilir.
Ayrıca Rabbimiz, hakkı verilerek kılınan namazın insanı bütün kötülüklerden alıkoyduğunu haber verir:
اتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ وَأَقِمِ الصَّلَاةَ إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَىٰ عَنِ الْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَر وَلَذِكْرُ اللَّهِ أَكْبَرُ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ
“(Resûlüm, Sana vahyedilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.” (Ankebut süresi ayet 45)
Namazı hakkıyla kılmak demek, niyetin halis olması demektir.
Servet, şehvet, şöhret elde etmek için kılınan namaz, insanı kötülüklerden alıkoymaz.
Namazda okuyacağı ayetlerin harflerinin hakkını vererek okumak,
Okuduğu ayetlerin manasını anlayarak okumak.
Kur’an’ın ifadesiyle okuduklarında “Ne söylediğini bilmek” (Nisa süresi ayet 43)
Namazda iken Rabbin huzurunda olduğunu unutmadan namaz kılmak.
Namaz kılarken işlerimizi de takip etme, çek, senet, oy, kâr, çalma, çırpma, zimmet, şehvet…. peşinde koşmamak gerekir. Mahmut Toptaş
