Hakimin Üstlendiği Görevler

Cansu

Bismillahirrahmanirrrahim
Tem 11, 2014
525
Denizli
Hakimin Üstlendiği Görevler

1578. Başlangıçta hakimliğin yanı sıra birçok kamu görevinin tek bir kişide toplanması bir sorun teşkil etmediği için, anlaşıldığı kadarıyla Müslüman hakimler, daha ilk dönemlerden itibaren mesailerini sadece hukukî ihtilafların çözümlenmesiyle sınırlı tutmamışlardı. Buluğa ermemiş küçük çocuklara ait ve miras yoluyla gelen malların yanı sıra, her kesimden insanın servetine muhafızlık ve kasadarlık da yapıyorlardı. Örneğin uzun bir yolculuğa çıkarken, değerli eşyalar kendilerine emânet ediliyordu. Muhammed (AS) de, Mekkeli müşrikler tarafından, sadece ciddî ihtilâf ve tartışmalar konusunda değil, aynı zamanda kendisiyle aralarında iyiden iyiye bir gerginlik çıktığı zaman bile, -ki buna daha yukarıda değinmiştik-, mallarını teslim ettikleri bir muhafız, bir yed-i emin olarak seçilmiş idi.

1579. Hakimlik görevine çok benzeyen ve daha sonraki dönemlerde bağımsız bir kurum haline gelerek İslâm’ın şehir hayatında oldukça önemli bir yer işgal eden görevlerden biri de muhtesiplik, yani halkın örf ve âdetlerinin, yaşayışının denetlenmesi görevidir. Medine’de bizzat Resulullah (AS) ve eyaletlerde de vali-hakimler bu işle ilgileniyorlardı. Bu kurum, şu ayete dayanarak ihdas edilmişti:

“Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun. İşte onlar, kurtuluşa erenlerdir.”502

Yine bu konuda Muhammed (AS)’in şu hadisine yer verilir:

“Aranızdan herhangi biriniz, hoşa gitmeyen, kötü bir şey görürse onu eliyle (zor kullanarak) düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltmeye çalışsın; buna da gücü yetmezse kalbiyle buğz etsin; bu sonuncusu, müminden beklenen en küçük tepkidir.”

Satıcıların üzerinde en çok durması gereken husus, belki de tartı ve ölçü sorunudur. Kur’an bu konuya birçok ayette değinmektedir.503 Muhammed (AS), hileli alışveriş ya da buna benzer usulsüz uygulamaların olup olmadığını teftiş amacıyla sık sık Medine pazarına giderdi. Bir gün Pazar yerinde elini bir hububat yığınına daldırınca, altta kalan kısımların ıslak olduğunu hissetti. Nedenini sorması üzerine satıcı, bir gün önce yağan yağmuru gerekçe gösterdi. Resulullah (AS) şöyle cevap verdi:

“Yaş olan hububatın kuru olanlarla örtülmemesi ve alıcıların aldatılmaması gerekir.”504

1580. Çok sayıda kaynak, bize Resulullah (AS)’ın hekimlik uygulamalarıyla ilgili bir emrini nakletmektedir. O, cahil kimselerin hastaların tedavisiyle ilgilenmelerini yasaklayarak şöyle buyurmuştu:

“Tıp biliminden anlamadığı halde bir hastayı tedavi etmeye kalkan kimse, bu yaptığından sorumlu tutulacaktır.”505

1581. Resulullah (AS), sahiplerinin fazla yük vurmayarak ve iyi besleyerek hayvanlarına özen göstermelerini ve onlara iyi davranmalarını isterdi. Bu konuyla ilgili olarak, kaynaklar duygulu ve insanî bir çok hadis nakletmişlerdir

1582. Bu bölümün bir sonuca bağlamak için, İslâm’ın ideal adaletini özetleyen birkaç Kur’an ayetine değinmek istiyoruz:

a) “Ey îman edenler! Allah için hakkı ayakta tutun, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha çok yaraşan (bir davranış)tır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilmektedir.”506

b) “Bir kötülüğün cezası, ona denk bir kötülüktür. Ancak kim bağışlar ve barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah’a aittir. Doğrusu O, zalimleri sevmez.”507

c) “Eğer ceza verecekseniz, size yapılan işkencenin misliyle ceza verin. Ama sabrederseniz, elbette o, sabredenler için daha hayırlıdır.”508

1583. Af şiddetle tavsiye edilmektedir. Ancak herkesten, özellikle de sıradan insanlardan böyle bir davranış beklenemez: Bununla birlikte, insanın kendisine yapılan bir kötülüğe karşılık verirken, ölçü sınırlarını aşmaması tavsiye edilmektedir.
 
Similar threads
Thread starter Başlık Forum Cevaplar Tarih
Cansu Askerî Görevler Ansiklopedik Bilgi 0
Cansu Dînî Görevler Ansiklopedik Bilgi 0

Similar threads

Üst Alt