Zeru
Zerû, iki şekilde tefsir edilir:
1. Zernî lafzı, beni (onunla başbaşa) bırak/onu bana bırak[233] manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Bana bırak [zernî], tek olarak halkettiğimi/Beni bırak [zernî], tek olarak haîkettiğimle... (Müddessir/11)
Allah Teâlâ, "Beni (onunla başbaşa) bırak!" sözünü, birilerinin Kendisini engelleyeceğinden korktuğu için değil, onu tek başına helak edeceğini beyan sadedinde söylemiştir.
{Fir'avn dedi ki}: "Bırakın beni [zerûnî] (yani, beni o'-nunla başbaşa bırakın}, Musa'yı öldüreyim." (Mü'min/26)
Fir'avn, birilerinin kendisini engelleyeceğinden korkmaksızm, "Beni onunla başbaşa bırakın!" demiştir.
2. Zerû kelimesi, herhangi bir şey için bırakın, ilişmeyin manasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
{Salih dedi kij: "Bu Allah'ın dişi devesi, sizin için bir âyettir [işarettir/alâmettir]; onu bırakın/ona ilişmeyin [zerûkâ] Allah'ın arzında otlasın, ona kötülükle dokunmadın!" (A'râtf73)
Faizden arta kalanı bırakın [zerû] (yani, faiz yemeyin}. (Bakara/278)
Günahın zahirini ve bâtınını bırakın [zerû] (yani, (açık ve gizli) günah işlemeyin}! (En'âm/20)
Zerû, iki şekilde tefsir edilir:
1. Zernî lafzı, beni (onunla başbaşa) bırak/onu bana bırak[233] manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Bana bırak [zernî], tek olarak halkettiğimi/Beni bırak [zernî], tek olarak haîkettiğimle... (Müddessir/11)
Allah Teâlâ, "Beni (onunla başbaşa) bırak!" sözünü, birilerinin Kendisini engelleyeceğinden korktuğu için değil, onu tek başına helak edeceğini beyan sadedinde söylemiştir.
{Fir'avn dedi ki}: "Bırakın beni [zerûnî] (yani, beni o'-nunla başbaşa bırakın}, Musa'yı öldüreyim." (Mü'min/26)
Fir'avn, birilerinin kendisini engelleyeceğinden korkmaksızm, "Beni onunla başbaşa bırakın!" demiştir.
2. Zerû kelimesi, herhangi bir şey için bırakın, ilişmeyin manasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
{Salih dedi kij: "Bu Allah'ın dişi devesi, sizin için bir âyettir [işarettir/alâmettir]; onu bırakın/ona ilişmeyin [zerûkâ] Allah'ın arzında otlasın, ona kötülükle dokunmadın!" (A'râtf73)
Faizden arta kalanı bırakın [zerû] (yani, faiz yemeyin}. (Bakara/278)
Günahın zahirini ve bâtınını bırakın [zerû] (yani, (açık ve gizli) günah işlemeyin}! (En'âm/20)