Ezan ve İkamet

Hamidullah

Yönetici

Yönetici
Tem 13, 2014
2,497
T. C.
EZAN VE İKAMET
Ezan;lügatte (i’lam=bildirmek) anlamına gelir.Dini manada ezan,farz namazlar için belirli vakitlerde okunan mübarek sözlerdir.Ezan okuyana müezzin denir.
Ezan okumak vacip derecesinde bir sünneti müekkededir.Vaktin sünneti olmayıp namazın sünnetidir.
Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığınız (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ı zikretmeye koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır. Cuma Suresi Ayet 9
Ezanla birbirinizi Namaza çağırdığınız zaman onu alay ve eğlence konusu yaparlar. Bu davranış, onların düşünemeyen bir toplum olmalarındandır. Maide Suresi Ayet 58
• Farz namazlar dışında Bayram,Cenaze,Vitir,Teravih,İstiska (Yağmur Duası Namazı) ve diğer namazlar için ezan okunmaz.
• Kamet ise farz namaza başlamadan önce ve namaz cemaatle kılınacaksa sesli ve hızlı;yalnız kılınacaksa sessiz olarak okunur.Kametin lafızları aynen ezan gibidir.Yalnız “Hayye alel felah” tan sonra “Kad kameti’s-salâh” cümlesi ilave edilir.
• Sabah namazında “Hayye alel felah” tan sonra iki defa “Essalâtü hayrun minen-nevm” cümlesi ilave edilir.
• Cuma günleri biri vaktin başlangıcında cami dışında diğeride imam minbere çıktığında cami içinde olmak üzere iki defa ezan okunur.Cuma namazından önce sela verilme usulü Mısır Hükümdarı Seyfüddin Kılavun’un emriyle ifa edilmeye başlandı.(Hicri 700)
• Minare:Camilerde,mescitlerde namaz vaktinin geldiğini bildirmek üzere müezzinin çıkıp ezan okuduğu kuleye benzeyen yere minare denir.Minare asıl yapının dışında olup içerden merdivenle çıkılır.Minare ilk defa Hicri 58 tarihinde Mısır Valisi Mesleme zamanında Muaviye tarafından Amr b. As camiine ilaveten inşa edilmiştir.Bu minarede ilk ezanı okuyanda Sahabeden Şurahbil oldu.
• Camilerde ezan ve kamet okunup namaz kılındıktan sonra aynı vakit içinde bir daha ezan ve kamet okunmaz.
• Ezan ve ikamet vakit namazları için sünnet olduğu gibi,kaza namazları içinde sünnettir.Çünkü ezan ve ikamet,vakitlerin değil,namazların sünnetidir.
• Evde ve kırda kılınacak farz namazlar için hem ezan hemde ikamet getirmek daha faziletlidir.Sadece ikametle de yetinilebilir.
• Bir kısım kaza namazları başka başka yerlerde kaza olarak kılınacakları zaman her biri için ezan ve ikamet gerekir.Fakat bir yerde kaza edilecekleri zaman her bir namaz için ezan ve ikamet daha faziletli ise de,ilk kaza edilecek namaz için ezan ve ikamet getirdikten sonra,diğer namazlar için yalnız ikamet yeterlidir.
• Ezanı duyan kimse Kuran okuyorsa durup ezanı dinler ve ezana icabet eder.Ezana icabet kavlen ve fiilen olur.Kavli icabet ezanı müezzinle beraber kendi kendine tekrar etmektir.”Hayye ale’s-salâh ve Hayye ale’l-felâh” larda “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azîm”;sabah ezanında “Essalâtü hayru’n-mine’-nevm” de “Sadakte ve berarte” denir.Sonra ezan duası yapılır.Fiili icabet ise namaza gitmektir.
• Namaz kılan,hutbe okuyan ve dinleyen,ilim öğrenen ve ders veren,yemek yiyen ezanı tekrarlamaz.
__________________________

• Hz. Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "İnsanlar, eğer ezan okumak ile namazın ilk safında yer almada ne (gibi bir hayır ve bereket) olduğunu bilseler, sonra da bunu elde etmek için kur'a çekmekten başka çare kalmasaydı, mutlaka kur'aya başvururlardı." Buhârî, Ezân 9, 32, Şehâdât 30; Müslim, Salât 129, (437); Tirmizî, Salât 166, (225); Nesâî, Mevâkît 22, (1, 269), Ezân 31, (2, 23); Muvatta, Nidâ 3, (1, 68); Cemâat 6, (1,131).
• Yine Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Namaz için ezan okunduğu zaman şeytan oradan sesli sesli yellenerek uzaklaşır, ezanı duyamayacağı yere kadar kaçar. Ezan bitince geri gelir. İkamete başlanınca yine uzaklaşır, ikamet bitince geri dönüp kişi ile kalbinin arasına girer ve şunu hatırla, bunun düşün diye aklında daha önce hiç olmayan şeylerle vesvese verir. Öyle ki (buna kapılan) kişi kaç rekat kıldığını bilemeyecek hale gelir." Buhârî, Ezân 4, Amel fı's-Salât 18, Sehv 6, Bed'ü'I-Halk 11; Müslim, Salât 19, (389), Mesâcid 83, (389); Ebü Dâvud, Salât 31, (516); Muvatta, Nidâ 6, (1, 69); Nesâi, Ezân 30, (2, 21).
• Hz. Câbir (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Ezanı işittiği zaman kim: "Allâhümme Rabbe hâzihi'd-da'veti't-tâmme ve's-salâti'I-kâime âti Muhammedeni'I-Vesîlete ve'I-fadîlete veb'ashu makâmen mahmüdeni'Ilezî va'adtehu. (Ey bu eksiksiz davetin ve kılınan namazın sahibi! Muhammed'e‚ Vesîle'yi ve fazîleti ver. O'nu, va'adettiğin -bir rivayette va'adettiğin üzere- makam-ı Mahmüd üzere ba's et (dirilt)" derse, ona Kıyâmet günü mutlaka şefaatim helal olur." Buhârî, Ezân 8; Ebü Dâvud, Salât 28, (529); Tirmizî, Salât 157, (211); Nesâi, Ezân 38, (2, 26); İbnu Mâce, Ezârı 4, (722).
• Hz. Ömer (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Müezzin, "Allahu ekber Allahu ekber" deyince sizden kim samimiyetle, "Allahu ekber Allahu ekber" derse, sonra müezzin: "Eşhedu en lâ ilâhe illallah" deyince, "Eşhedu en lâ ilâhe illallah" derse; sonra müezzin: "Eşhedü enne Muhammeden ResüIuIIah" deyince, "Eşhedü enne Muhammeden ResüIuIIah" derse; sonra müezzin: "Hayye aIa's-salât" deyince "Lâ havle velâ kuvvete illâ billah" derse; sonra müezzin: "hayye aIa'I-felâh" deyince, "Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh" derse; sonra müezzin: "AIIahu ekber Allahu ekber" deyince, "AIIahu ekber AIIahu ekber" derse; sonra müezzin: "Lailâhe iIlaIIah" deyince "Lâilahe iIlallah" derse cennete girer." Müslim, Salât 12, (385); Ebü Dâvud, Salât 36, (527).
• Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Müezzin, sesinin gittiği yer boyunca mağfiret olunur. Yaş ve kuru herşey onun lehinde şehadet eder, namaza katılan kimseye yirmibeş kat namaz yazılır ve iki namaz arasındaki (günahları) affedilir." Ebü Dâvud, Salât 31, (515); Nesâî, Ezân 14, (2, 13); İbnu Mâce, Ezân 5, (724).
• İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Müslümanlar Medîne'ye geldikleri vakit toplanıyorlar ve namaz vakitlerini birbirlerine soruyorlardı. Namaz için kimse nidâ etmiyordu. Bir gün bu hususta konuştular. Bazıları: "Hristiyanların çanı gibi bir çan edinin" dedi. Bazıları da: "Yahudilerin boynuzu gibi bir boynuz edinerek (onu öttürün!)" dedi. Hz. Ömer (radıyallâhu anh): ''Bir adam çıkarsanız da namazı ilan etse!" dedi. Resülullah (aleyhissalâtu vesselam): "Ey BiIâI! Kalk! namazı ilan et!" dedi." Buhârî, Ezân 1; Müslim, Salât 1, (377); Tirmizî, Salât 139, (190); Nesâî, Ezân 1, (2, 2-3).
• Abdullah İbnu Zeyd (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalatu vesselâm), halkı namaz için toplamak maksadıyla çalınmak üzere bir çan yapılmasını emrettiği zaman, ben uyurken yanıma bir adam geldi. Elinde bir çan vardı. Ben: "Ey Allah'ın kulu, bu çanı bana satar mısın?" dedim. Adam: "Pekala, ama bunu ne yapacaksın?" dedi. Ben: "Bununla insanları namaza çağıracağım" dedim. Bana: "Sana bu iş için daha hayırlı bir söz göstereyim mi?" dedi. Ben de ona: "Elbette!" dedim. "Öyleyse şunu söyle!" diyerek bana öğretti: "Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber. Eşhedü enne Muhammeden Resülullah, eşhedü enne Muhammeden Resülullah. Hayye ala's-salât, Hayye ala's-salât. Hayye ala'l-felâh, Hayye ala'l-felâh. Allahu ekber Allahu ekber Lâilâhe illallah." Abdullah İbnu Zeyd (radıyallâhu anh) devamlı dedi ki: "(Rüyamdaki bu zat) benden biraz uzaklaştı sonra tekrar söze başlayıp: "Sonra namazı kılacağın zaman şunu söylersin" dedi ve öğretti: "Allahu ekber Allahu ekber-Eşhedu en lâ ilâhe illallah, Eşhedü enne Muhammeden Resülullah, Hayye ala's-salât, Hayye ala'l-felâh, Kad kâmeti's-salât, kad kameti's-salât, Allahu ekber Allahu ekber Lâilâhe illallah." Sabah olunca Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a gelerek (rüyamda) gördüklerimi haber verdim. Bana: "İnşallah bu hak bir rüyadır. Kalk rüyada öğrenmiş olduğunu Bilâl'e öğret. O bunları söyleyerek ezan okusun. Zîra o, sesce senden daha gür!" buyurdu. Ben de Bilâl'le birlikte kalktım. Ona teker teker arzediyordum. 0 da bunları yüksek sesle söyleyerek ezan okumaya başladı. Bunu evinde olan Ömer İbnu'l-Hattâb (radıyallâhu anh) işitmişti. Hemen evden çıkıp ridâsını çekerek geldi ve: "Ey Allah'ın Resülü! diyordu, seni hak ile gönderen Zât-ı Zülcelâl'e yemin olsun, onun gördüğünün aynısını ben de gördüm!" Bunu işiten Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Elhamdülillah! Şimdi bu daha sağlam oldu!" dedi." Ebü Dâvud, Salât 28, (499); Tirmizî, Salât 139, (189). Bir diğer rivayette şöyle gelmiştir: "(Bilâl ezanı okuyup sıra ikâmete gelince) Abdullah: "Onu ben gördüm, ben okumak isterim!" dedi. Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) da: "Öyleyse sen de ikâmet getir!" buyurdu." Ebü Dâvud, Salât 30, (512). Tirmizi'nin bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "(Abdullah İbnu Zeyd ezanla ilgili kıssayı anlatırken elfazı ikişer ikişer zikretti, ikâmeti ise birer kere zikretti." Tirmizî, Salât 139, (189). Yine Tirmizî'nin bir rivayetinde denmiştir ki: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın ezanı(nda elfaz) çift çift idi, ezanda da ikâmette de." Tirmizî, Salât 142, (194).
 
Similar threads
Thread starter Başlık Forum Cevaplar Tarih
Hamidullah İkamet Namaz 0

Similar threads

Üst Alt