Qada Hakkında

Cansu

Bismillahirrahmanirrrahim
Tem 11, 2014
525
Denizli
Qada

Qada on şekilde tefsir edilir:

1. Qadâ, tavsiye manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Rabbin qadâ {yani, tavsiye} etti: Başkasına değil, sa­dece O'na ibâdet edin... (İsrâ/23)

Musa'ya o emri {yani, Musa'yı görevlendirip Fir'avn ve onun kavmine elçilik vazifesini ifa etmesini} qadâ {yani, tavsiye} ettiğimizde, sen batı tarafında değildin. (Ka-sas/44)

2. Qadâ, haber vermek manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Biz kitapta {yani, Tevrat'ta} İsrâîioğullan'na qadâ et­tik {yani, haber verdik}: Siz yeryüzünde iki defa fesad çıkaracaksınız... (İsrâ/4)

Ona şu emri qadâ ettik {yani, Lût'a şu ahdimizi jka­rarımızı haber verdik}: Sabaha çıkarken arkaları mutlaka kesilecektir. (Hicr/66)

3. Qadâ, ferağ [boşalmak, boş kalmak, bitirmek, ta­mamlamak] demektir; şu âyetlerde olduğu gibi:

Menâsikinizi {yani, hacc ibâdetlerinizi} qadâ ettiğiniz {yani, bitirip I tamamlayıp da boşaldığınız} zaman... (Bakara/200)

Artık namazı qadâ ettiğiniz {yani, bitirip / tamamla­yıp da boşaldığınız} zaman... (Nisâ/103)

Namaz qadâ edildimi {yani, farz olan Cuma namazı bitip!tamamlanıp da boşaldınızmı}... (Cuma/10)

(Okunması) qadâ edilince {yani, okunması tamamla­nınca: Nebi, Kur'ân okumayı bitirip de boşaldıkların­da} kavimlerine uyarıcılar olarak döndüler. (Ahkâf/29)

4. Qadâ, fiil [yapmak /işlemek] manasında kullanı­lır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Artık ne qadâ edeceksen et {yani, bize ne yapacaksan yap}. Sen ancak bu dünya hayata qadâ edersin {yani, sen sadece bu dünya [yakın /geçici] hayatta bir şey yapabilirsin}. (Tâ-Hâ/72)

Fakat Allah fiile çıkması gereken bir emri qadâ et­mek {yani, Allah, ilminde yapacağına dair hükmetti­ği bir işi yapmak} için... (Enfâl/42)

Bir emri qadâ ettiği vakit {yani, ilminde yapacağına dair hükmetmiş olduğu bir işi yapacak olduğunda} ona yalnızca "01!" der, oluverir. (Al-i İmrân/47)

Bunun bir benzeri de Meryem sûresinde bulun­maktadır.[191]

Allah ve-O'nun Rasûlü bir emri qadâ ettiği vakit (ya­ni, Allfih ve O'nun Rasûlü, Zeyneb'in evliliği husu­sunda bir iş yapacak olduklarında} onlar için, o işle­rinden tercih olamaz.[192] (Ahzâb/36)

5. Qadâ, nüzul I inmek manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Ey Mâlik! Rabbin, üzerimize qadâ etsin {(yani,) ölü­mü indirsin I bizi Öldürsün}! (Zuhruf777)

Onların üzerine qadâ edilmez (yani, onlara ölüm in­mez} ki ölsünler. (Fâtır/36)

Ne zaman ki o'nun üzerine ölümü qadâ ettik (yani, o'na ölümü indirdik}... (Sebe'/14)

Mûsâ ona bir yumruk vurdu, onun üzerine qadâ etti (yani, ona Ölümün inmesine sebep oldu}. (Kasas/15)

6. Qadâ; vâcib /gerekli olmak, icab etmek manasın­da kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Emr qadâ edildi {yani, azâb gerekli oldu; Nuh kavmi üzerine vuku buldu}. Ve (iş bitti, gemi) Cûdî [engince bir dağ] üzerine istiva etti. (Hûd/44)

Emrin qadâ edileceği (yani, azabın ateş ehline gerekli olup vuku bulacağı} o Hasret Günü ile onları inzâr et! (Meryem/39)

Emr qadâ edilince (yani, azâb, ateş ehline gerekli olup vuku bulunca} şeytan da der ki:... (İbrâhîm/22)

İstifta ettiğiniz o emr qadâ edilmiştir (yani, o emr ge­rekli olmuştur I meselenin bu şekilde gerçekleşmesi icab etmiştir}. (Yûsuf/41)

7. Qadâ, yazmak manasında kullanılır; isa'nın du­rumu hakkındaki şu âyette olduğu gibi:

O, qadâ edilmiş bir emrdir (yani, Isâ(nın babasız do­ğacağı), Allah tarafından qadâ edilmiş bir iştir: o'nun var olacağı Levh-i Mahfuz'da yazılmıştır}. (Meryem/21)

8. Qadâ, tamamlamak manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Mûsâ süreyi qadâ edince (yani, Mûsâ şartını tamam­layınca}... (Kasas/29)

Bu iki süreden hangisini qadâ edersem {yani, ta­mamla/sam}... (Kasas/28)

Gündüz ne kazandığınızı bilir. Sonra sizi, belirli süre qadâ edilsin (yani, tamamlasın} diye onda uyandırır. (En'âm/60)

Sana onun vahyi qadâ edilmeden (yani, Cibril sana vahy işini tamamlamadan] Önce Kur'ân'ı acele etme. (Tâ-Hâ/114)

Onlardan kimisi adağını qadâ etti {yani, yerine getir­di/tamamladı}. (Abzâb/23)

9. Qadâf;fasl [ayırma Iayırılma] manasında kullanı­lır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Aralarında hak ile qadâ edilecek (yani, araları hak ile ayırılacak}... (Zümer/69)

Emr qadâ edilmiş olur (yani, azâb ile benim ve sizin aranız ayırılırj, sonra kendilerine göz açtırılmazdfl

(En'âm/8)

Rasûlleri geldiğinde, aralarında qıst ile qadâ edilir {yani, araları ayırılırj. (Yûnus/47)

Muhakkak ki Rabbin Kıyamet Günü aralarında qadâ edecektir {yani, aralarını ayıracaktır}. (Yûnus/93)

10. Qadâ, halketmek /yaratmak manasında kulla­nılır; şu âyette olduğu gibi:

Böylece onları yedi gök olarak qadâ etti {yani, halket-tilyarattı}. (Fussilet/12)
 
Similar threads
Thread starter Başlık Forum Cevaplar Tarih
Cansu Qalîl Hakkında O - Ö 0
Cansu Quwet Hakkında O - Ö 0

Similar threads

Üst Alt