Darb Hakkında

Cansu

Bismillahirrahmanirrrahim
Tem 11, 2014
525
Denizli
Darb

Darb, beş türlü tefsir edilir:

1. ed-Darb, seyr [yürümek /seyahat etmek] mana­sında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Arzda darbettiğiniz (yani, seyahat ettiğiniz} zaman... (Nisâ/101)

Diğer bir kısmının da arzda darbedeceklerini (yani, seyahat edeceklerini}... (Müzzemmil/20)

2. ed-Darb, el (ya da eldeki silah) ile vurmak mana­sında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Boyunlarının üstüne darbedin (yani, elinizdeki silah­larla vurun}; onların parmaklarından her birine (ya­ni, herbir azasına} darbedin {yani, elinizdeki silah­larla vurun}.' (Enfâl/12)

Küfredenlerle karşılaştığınızda boyunlarını darbedin (yani, elinizdeki silahlarla vurun}! (Muhammed/4)

Onları darbedin (yani, o kadınlara iz bırakmayacak şekilde elinizle vurun I dövün}! (Nisâ/34)

3. Darb, vasfetmek I benzetme yapmak [örneklendir­mek] manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Allah bir mesel darbetti {yani, Allah bir benzetme yaptı}; iki adamı, o ikisinden biri dilsiz... (NahI/76)

Artık Aüah hakkında meseller darbetmeye {yani, Al­lah'a benzerler vasfetmeyej kalkışmayın. (Nahl/74)

Allah bir karyeyi mesel darbetti {yani, Allah bunun bir benzerini vasfetti). (Nahl/112)

4. Darb, vasfetmek i örneklendirmek ve zikretmek anlamında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Doğrusu Allah bir sivrisineği mesel darbetmekten (yani, Örnek olarak zikretmekten, sözkonusu etmek­ten} çekinmez. (Bakara/26)

Allah bir mesel darbetti {yani, bir misal anlattı I zik­retti}.[43] (İbrâhîm/24)[44]

İbni Meryem bir mesel olarak darbedildiğinde {yani, bir örnek olarak zikredildiğinde}... (Zuhruf/57)

O meseller yokmu, işte onları insanlar için darbedi-yoruz {yani, onların niteliklerini belirterek zikrediyo­ruz}. (Haşr/21)

5. Darb kelimesi, beyân anlamıyla uasfetmek ma­nasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:

Size meseller de darbettik {yani, size vasfettik ve be­yân ettik}. (İbrâhîm/45)

Her birine meseller darbettik {yani, beyân ettik ve vasfettik}. (Furkân/39)

O meseller yokmu, işte onları insanlar için darbedi-yoruz {yani, beyân edip vakfediyoruz}. (Ankebût/43)
 
Üst Alt