Darb
Darb, beş türlü tefsir edilir:
1. ed-Darb, seyr [yürümek /seyahat etmek] manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Arzda darbettiğiniz (yani, seyahat ettiğiniz} zaman... (Nisâ/101)
Diğer bir kısmının da arzda darbedeceklerini (yani, seyahat edeceklerini}... (Müzzemmil/20)
2. ed-Darb, el (ya da eldeki silah) ile vurmak manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Boyunlarının üstüne darbedin (yani, elinizdeki silahlarla vurun}; onların parmaklarından her birine (yani, herbir azasına} darbedin {yani, elinizdeki silahlarla vurun}.' (Enfâl/12)
Küfredenlerle karşılaştığınızda boyunlarını darbedin (yani, elinizdeki silahlarla vurun}! (Muhammed/4)
Onları darbedin (yani, o kadınlara iz bırakmayacak şekilde elinizle vurun I dövün}! (Nisâ/34)
3. Darb, vasfetmek I benzetme yapmak [örneklendirmek] manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Allah bir mesel darbetti {yani, Allah bir benzetme yaptı}; iki adamı, o ikisinden biri dilsiz... (NahI/76)
Artık Aüah hakkında meseller darbetmeye {yani, Allah'a benzerler vasfetmeyej kalkışmayın. (Nahl/74)
Allah bir karyeyi mesel darbetti {yani, Allah bunun bir benzerini vasfetti). (Nahl/112)
4. Darb, vasfetmek i örneklendirmek ve zikretmek anlamında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Doğrusu Allah bir sivrisineği mesel darbetmekten (yani, Örnek olarak zikretmekten, sözkonusu etmekten} çekinmez. (Bakara/26)
Allah bir mesel darbetti {yani, bir misal anlattı I zikretti}.[43] (İbrâhîm/24)[44]
İbni Meryem bir mesel olarak darbedildiğinde {yani, bir örnek olarak zikredildiğinde}... (Zuhruf/57)
O meseller yokmu, işte onları insanlar için darbedi-yoruz {yani, onların niteliklerini belirterek zikrediyoruz}. (Haşr/21)
5. Darb kelimesi, beyân anlamıyla uasfetmek manasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Size meseller de darbettik {yani, size vasfettik ve beyân ettik}. (İbrâhîm/45)
Her birine meseller darbettik {yani, beyân ettik ve vasfettik}. (Furkân/39)
O meseller yokmu, işte onları insanlar için darbedi-yoruz {yani, beyân edip vakfediyoruz}. (Ankebût/43)
Darb, beş türlü tefsir edilir:
1. ed-Darb, seyr [yürümek /seyahat etmek] manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Arzda darbettiğiniz (yani, seyahat ettiğiniz} zaman... (Nisâ/101)
Diğer bir kısmının da arzda darbedeceklerini (yani, seyahat edeceklerini}... (Müzzemmil/20)
2. ed-Darb, el (ya da eldeki silah) ile vurmak manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Boyunlarının üstüne darbedin (yani, elinizdeki silahlarla vurun}; onların parmaklarından her birine (yani, herbir azasına} darbedin {yani, elinizdeki silahlarla vurun}.' (Enfâl/12)
Küfredenlerle karşılaştığınızda boyunlarını darbedin (yani, elinizdeki silahlarla vurun}! (Muhammed/4)
Onları darbedin (yani, o kadınlara iz bırakmayacak şekilde elinizle vurun I dövün}! (Nisâ/34)
3. Darb, vasfetmek I benzetme yapmak [örneklendirmek] manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Allah bir mesel darbetti {yani, Allah bir benzetme yaptı}; iki adamı, o ikisinden biri dilsiz... (NahI/76)
Artık Aüah hakkında meseller darbetmeye {yani, Allah'a benzerler vasfetmeyej kalkışmayın. (Nahl/74)
Allah bir karyeyi mesel darbetti {yani, Allah bunun bir benzerini vasfetti). (Nahl/112)
4. Darb, vasfetmek i örneklendirmek ve zikretmek anlamında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Doğrusu Allah bir sivrisineği mesel darbetmekten (yani, Örnek olarak zikretmekten, sözkonusu etmekten} çekinmez. (Bakara/26)
Allah bir mesel darbetti {yani, bir misal anlattı I zikretti}.[43] (İbrâhîm/24)[44]
İbni Meryem bir mesel olarak darbedildiğinde {yani, bir örnek olarak zikredildiğinde}... (Zuhruf/57)
O meseller yokmu, işte onları insanlar için darbedi-yoruz {yani, onların niteliklerini belirterek zikrediyoruz}. (Haşr/21)
5. Darb kelimesi, beyân anlamıyla uasfetmek manasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Size meseller de darbettik {yani, size vasfettik ve beyân ettik}. (İbrâhîm/45)
Her birine meseller darbettik {yani, beyân ettik ve vasfettik}. (Furkân/39)
O meseller yokmu, işte onları insanlar için darbedi-yoruz {yani, beyân edip vakfediyoruz}. (Ankebût/43)