Yeminin Çeşitleri ve Hükümleri

Tem 23, 2014
1,098
Maraş
YEMİNİN ÇEŞİTLERİ VE HÜKÜMLERİ

1. Yemini Lağv: Yanlışlıkla veya doğru olduğu zannıyla yalan yere yemin etmektir.Bir kişinin borcunu ödememiş olduğu halde ödediğini zannederek “Vallahi borcumu ödedim” diye yemin etmesi böyledir.Burada bir kasıt yoktur.Bu tür yeminden ötürü yemin cezası,keffaret gerekmez.Tevbe ederek Allahtan bağışlanmasını diler,hak sahibine hakkını öder.Affedileceği umulur.
2. Yemini Gamus: Bile bile yalan yere yemin etmektir.Çok büyük günahtır.Çünkü böyle yemin eden biri yalanına Cenabı Hakkı şahit tutmak istemiş,onun adını istismar etmiştir.Bir kimsenin bile bile ödemediği borcu için ”Vallahi borcumu ödedim” demesi yalan olan bir yemindir.Bu keffaretle bağışlanmıyacak kadar büyük bir günahtır ki keffareti ve dünyevi kurtuluş çaresi dahi yoktur.Bu sebeple tevbe ve istiğfarda bulunmak gerekir.Yalan yere yemin genellit-kle bir hakkın çiğnenmesine sebeb olur.Böyle yemin edene kul hakkı geçer.Bundan dolayı hak sahibinden helallik alması gereki.Keffaretler kul hakkını değil Allah hakkını affettirmek içindir.Bu tür yemin sahibini önce günaha sonra cehennem azabına batırdığından ,batıran anlamında kendisine “gamus” denilmiştir.
3. Yemini Münakide: Geleceğe ait ve imkan dahilinde bir şey için yapılan yemindir.”Vallahi yarın borcumu ödeyeceğim” “Vallahi yarın buraya geleceğim” diye yemin etmek gibi... Böyle bir yemine uymak gerekir.Uyulmazsa yemin bozulmuş olur ve keffaret gerekir.
Fakat yapılan yemin uyulduğu zaman insanı günaha sokacaksa veya bir hak zayi olacaksa veya yeminin bozulması tutulmasından daha hayırlı ise yemin bozulur.Yemin keffareti ödenir ve Allaha tevbe edip af dilenir. Mesela Oruç tutmamaya,borcunu ödememeye,kardeşiyle konumamaya yemin eden bir kimse bu yeminini bozmalıdır.Çünkü oruç tutmamak borç ödememek ve kardeşiyle konuşmamak günah ve haksızlıktır.Yemini yerine getireceğim diye böyle bir günaha ve haksızlığa girilemez.Böyle bir yemini bozmak tutmaktan daha hayırlıdır.
Bu Yeminin Şartları:
• Yemin konusu imkan dahilinde bir şey olmalıdır.
• Yemin edenin müslüman.ergin ve akıllı olması gerekir.
• Yapılan yemin cümlesinde “Allah dilerse “ anlamında “İnşa-Allah” ifadesinin bulunmaması gerekir.
Yeminin Keffareti:
Yemini münakide için keffaret söz konusudur.Maide suresinin 89. ayetinde bu keffaretin ne olduğu açıklanmaktadır.
“Allah, kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz, fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Bunun da keffâreti, ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisinden on fakire yedirmek, yahut onları giydirmek, yahut da bir köle azat etmektir. Bunları bulamıyan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin keffâreti işte budur. Yeminlerinizi koruyun (onlara riayet edin). Allah size âyetlerini açıklıyor; umulur ki şükredersiniz.”
Yukarıdaki ayette açıkça belirtildiği gibi yemin keffareti ,köle azad etmek,on fakiri doyurmak (sabah akşam), on fakiri giydirmek (alt üst takım elbise olarak) veya üç gün oruç tutmaktır.
Yeminle İlgili Genel Hükümler:
• Bir cümlede yemin sayısı ne kadarsa keffarette o kadardır.Mesela koca karısına”Ne yaptığın yemekten yerim,ne verdiğin suyu içerim,ne pişidiğin ekmeği yerim” dedikten sonra bu yemininde durmayapta üçünü de yese , içse üç tane keffaret ödemesi gerekir.
• Helali haram kılmakta yemin sayılır.”Şu yemeği yemek bana haram olsun” demek bir yemindir.Onun için bu yemeği sonradan yemek keffareti gerektirir.
• Bir kimse “Şöyle yaparsam ka1fir olayım” yahut “Yahudi Hristiyan olayım” yahut “Allahın kulu Peygamberin ümmeti olmayayım” yahut “Kıblesi başka tarafa olanlardan olayım” yahut “Allah ruhumu imansız alsın” yahut “Allaha iki demişlerden olayım” demiş olsa onun inancına ve maksadına bakılır.Eğer bu sözü yemin maksadı ile sözünü sadece kuvvetlendirmek için söylemişse bu bir yemin olur.Yeminini bozunca üzerine keffaret lazım olur.Fakat söylediği o sözle kafir olacağına inanarak o sözü söylemisse bu yemin olmaz.Ancak tevbe ve istiğfar etmesi ve böylece hem imanını hemde evli ise nikahını yenilemesi gerekir.
• Yeminin hükmü ve değiri söyleyenin maksadına göre değil,sözün örfteki anlamına göredir.Mesela kişi içkili bir lokantayı göstererek “Vallahi şu lokantaya girmeyeceğim” dedikten sonra yıkılan lokantaya girse ,baksa yemini bozulmuş olmaz.
• Zaman belirlemeksizin yapılan yeminlerde yemin edilen şey imkansız hale gelmedikçe yemin bozulmaz.Fakat iş imkansız hale gelince yemin bozulur.Bir kimse bir zata hitaben “Vallahi ben seni ziyaret edeceğim” dediği halde uzun bir müddet ziyaret etmese yemini bozulmaz.Fakat ziyaret etmeden o yemin eden veya ziyaret edilecek zat ölürse ,yemin bozulur.
• İmkansız olan bir konudaki yemin yemin edenin derhal keffaret ödemesini gerektirir.Mesela;”Vallahi şu demir parçasını iki dakika içerisinde altın yapacağım” sözü gibi.
• Çocukların,delilerin,uykuda bulunanların yeminleri geçerli değildir.Fakat sarhoşluk veren içkilerden birini içmiş olan bir sarhoşun yemini aklı başında olanın yemini gibidir.Çünkü onun sarhoşluğu kendi kasıt ve iradesine bağlıdır.Onun için ettiği yemine sadık kalmazsa yemini bozulmuş olur.
• Yeminin bozulmasında unutma,zorlanma,sehiv iradeye eşittir.Yani unutarak,zorlanarak,gaflete düşerek yeminin bozan kişi tıpkı kendi irade ve isteğiyle yeminini bozan kişi hükmündedir.
• İnşa-Allah=Allah dilerse şeklinde istisnada bulunarak Allahın dilemesine bağlanan yemin ve adaklarda,yemine veya adağa aykırı bulunmak hali düşünülemez.Bunun için bir kimse ;”Allah’a kasem ederim ki, Yarın İnşallah şu işi yapacağım” diye yemin etse veya “Şu işim olursa İnşallah şu kadar gün oruç tutacağım” diye adakta bulunsa da ertesi gün o işi yapmasa veya işi olduğu halde orucunu tutmasa yeminini bozmuş ve günah işlemiş olmaz.Çünkü bu halde o işin yapılması veya orucun tutulması Yüce Allah’ın dilemesine bağlanmıştır.Allah’ın herhangi bir işi dileyip dilemediği , o iş meydana gelmeden önce bizim tarafımızdan bilinemez.
 

Similar threads

Üst Alt